Yaşamak Türküsü
Izlemekte idim
katran karası gölgelerin gunessizlikle yüz yıkamasını sonra avuçlarında zamanın eriyen tortuları esmer suyla bir olup koynuna yaşanmışlıklar alırdı parlayan gün eskileri, uçurtmalar da rüzgarsızdı hep bir eksik bire fazla gelirdi hersey Çağlayan ne varsa sırtını dayandığıyla bir olurdu hep kuyruklu bir hayalin yelelerine kapıldık artık bir gunahsizlik günlüğü ekimin başı belki de yassı bakışlarım anmanin orta dereceli sahididir oysa göğe gece baktığım coktur Ayın sectigi gözlere abdest aldırdığı çok olmustur. asırlardır sorgulanmis bir akrabadir hayat kilimlerinde ayni ilmegin kusurlu olduğu ipin bitişini yorgunluğa sayan ölüm saydığını hangi birinde desensizligi kabul eder insan hangi nefesin icinde ritim saymaz ki hayatın dansına beni yeşile bogdugun ovalardan geçiyorum ilkin suyun kenarında gördüm seni toprağın rengiyle gözlerini ovustururdun bastığın yerler göz kamaştırırdı bana bir baksaydın bir egilseydin alnimdan etime islenmis ruhuma aynaların gördüğüyle ben başkalasirdim tüm isyanlara ragmen nasil bir sadakat yazgiya ekili onca terkediş bende kırpilan bahçıvanlik sende zarifsin yarindan daha büyük bir sabahı doğurdun biliyorum bir yasamak türküsü dilinde inceden güneşe tutuşturulan bir baharı salıverdin serçelerin kanadina yamaçtayim herkesin bir bahçesi var oyluk etlerinden çıkardığı saliverdigi kuş cennetine kanatları var ilkin manzaraya yamadim bensizliği kaynağını senden alan incilerin gamzeleri göçüp giderken inerken iliklerimden sonsuzluk şerbeti şimdi sehrin arınma vakti |
Emeğini yüreğini kutluyorum
___________________________________Selamlar