DELİNİN BİRİ BİR GÜN / SENİ UNUTMAK İÇİN/ İlk gün / Sabah istediğim saatte kalktım Allah cezasını versin saat 06’nın Yüzümü yıkadım. Saçlarımın nasıl göründüğü ile ilgilenmedim Kuruladım yüzümü. Yaşasın bütün havlular benim. Dişlerimi fırçalamadım Öyle ya günaydın öpücüğün için çok uzaktasın Bakkala gittim bir ekmek ve kısa marlboro istedim Bakkal şaşkın şaşkın baktı yüzüme. Abi dedi, sigarayı mı değiştirdin? -Of ya!- Doğru dedim, ben uzun camel içerim. İllaki vazgeçecek marlborodan sende ısrar eden şu mendebur dilim Kendime ceza verdim ki alışsın aklım Tuttum tüm sigara paketlerini üç defa saydım Eve döndüm Berbat sesimle şarkı söylerken kendime mükellef bir kahvaltı hazırladım Bir de baktım ki ne göreyim. Yemediğim halde domates kesmişim. Kahretsin! Bana yine domates kestirmişsin. Kendime ceza verdim ki tutunmasın sana aklım Tuttum tabaktaki zeytinleri üç defa saydım Televizyonu açtım Baktım magazin programlarından biri. Bana ne dedim, kim kimi kiminle nerede sobeledi. Aklıma bazı sanatçıları benden daha iyi tanıyışın geldi. Kalktım kütüphanemden bir kitap seçtim Kül ve Ateş / Jane AUSTEN Bin sekiz yüzlerin ilk çeyreğine gittim Seksen yedinci sayfaya geldiğimde çay almak için sayfayı alt ucundan kıvırdım. Allah benim belamı vermesin. Ben kalem koymak yerine ne ara sayfa kıvırmaya başladım. Ah senin bana bulaşan alışkanlıkların… Kendime ceza verdim ki düşünmesin artık aklım Tuttum seksen yedinci sayfadaki tüm harfleri saydım Dışarı çıkmak için üstümü değiştirdim buz mavisi üzerine beyaz t-shirt İyi de dedim aynada kendime bakarken bu kombin benim seçimim değil Ben –en azından- siyah polo yaka seçerdim Kendime ceza verdim ki meyletmesin artık aklım Beş dakika boyunca yelkovanın tüm adımlarını saydım Gülay’ın Yeri’ne gittim Kapıya en yakın masada bir kadın hard sudoku çözüyordu. Çözmüyordu aslında güreşiyordu. Sen de hard sudokulara meydan okur batırdığında uygun bahanelerle kendini avuturdun. -konu ne ara sana geldi- Kendime ceza verdim ki bıraksın seni aklım Tuttum kafedeki herkesin el falına baktım Parka gittim -bir kaydırak ve bir tahterevalli ile kandırılmış o yere- Biri ağaçların göğsüne bankların sırtına adının ilk harfini kazımış kalp içinde. Diğer harf alfabeden herhangi birisi bana ne. Bir kadın vardı kızını izlerken çekirdek çitliyordu ve kabuklarını aynı senin gibi sağ avucunda biriktiriyordu Kahretsin! Fark ettim ki bende her yol sana çıkmaya çalışıyordu Kendime ceza verdim ki kendine gelsin aklım Tuttum parktaki bütün yaprakları iki defa saydım / ikinci gün / Pehh! Özgür SARAÇ // Râzı 300622denizli |
Pehh!
;)
ÇOK KEYİFLİYDİ.
VE ASLINDA BURUK.
AKLINA SAĞLIK... SELAMLAR.