8
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
379
Okunma
Yaşadığımız dünya bu ise eğer
Kurtlar sofrasının hiç kalkmadığı
Yaşlar süzülürken,ihanete uğradığımız
Dost eli tutmayıp çelmeler yediğimiz
Ve ardından ağıtlar yaktığımız
Çaresiz kaldığmız
Sen bilirsin deyip geçiştirdiğimiz
Yaşadıkça büyür dert içinde
kalbin her acıyı saklar durur
Gün gelir sığmaz olur kalbin göğsüne
Taşıyamaz olur bedenini artık yorulur…
Duyguların ağır gelir; ezilir
Bir gün açıklanmamış duygularınla köşende
Teslim olursun ölüme sessizce
Ardından konuşulur pervasızca
Kimileri balıkçı oltalarında arar ganimeti
Salaş kır kahvesinde demlenip durur
Hasret akşamlarında türkülerle avunur
Zor gelir gurbet geceleri
Sevgiye dair ucu yanık mektuplar yazılır
Yazılan şiirlerde saklanır sırlar
İki kere ikinin dört etmediği bu dünyada
Maziyi unutup yaşarsın ihanetleri
Yaşamak dediğimiz şey buysa
Yağmurlara tutun,tutunabilirsen
Bekleme,sabahın güneşini unut
Bir daha doğmayacak senin için artık
5.0
100% (22)