Islıkdeli yağmurun sesiyle uyanan gece kocaman gözlerin kalbimin kıyılarına sessizce bırakır dağları tarihin yanık kokusunda sular devrilir yalnızlık yaprağına her sokakta bir avuç toprak vurulur kent duman avuçlarımda sevgili bir yolculuğun hüznünü başlatır mutlak acı hışırtısı üşütür beni ve kuşları bağrımda suçsuz ayrılık gider öylece gülüşlerini taşırım talan edip baharı boğmayın kaderi kaderin renginde beklemek belki umudun çiçeklenişi hala resimlere dokunan parmaklarım sırılsıklam özlem susmaların sisini dağıtan rüzgar olsa atlarım uçurumun giz atına sabaha karşı kapansın perdeler en çok kitaplardan söz edelim güneşin kızıllığından. uzatalım geceyi beni orada bekle gölgeler yaslan göğsüme ki yolcuya en yakışan ıslığını almasıdır kalbimin kekeme bir tipiye tutulan çocuğum adımla başlarken her güne kirpiklerimden düşüyorum büyüyorum sonsuz uykuya dursam ölürüm ......... |
kadife gecenin siyahında
duru bir gülüş anında
ellerin uzanırken yıldızlara
kirpiklerin değer dudaklara
her ıslık bir şiir olur
devinimin büyülü tınısında
Selam ve Saygıyla