Hüzünlü Durakgöç etmek isterdim senden oldukça kabarık bir defterden çiçeklerle bezeli bir sayfaya bütün gelincikli düşlerim bir arada derttaşım olurlardı yine kalır mıydı usul adımların yüreğimin bir damarında çarpar mıydım kalın bir oduna onca çimen çiçek arasında oturup ağlar mıydım uzaklaşmak isterdim merhabandan o en hüzünlü durak o sana ulaşmayan istasyon o sana varamadığım aylı pencere bir sardunya çeker miydi kokusunu gözlerini saklamazdın bilirim benden öyle masum saatlerce bakardın utanır saklanırdım içimin köşesine beni bırakıp gitmezdin orda bahaneler yaratırdın bir kez görmeye atamazdın bir türlü o zor adımı çakılır kalırdın kuru bir sandalyede bu ben değilim derdin içinden, bu ben değilim kendisini kurallara zincirleyen adam bu ben değilim böyle akıllı uslu, kalbi yanarken bir daha çıkamazdın merdivenlerimden bu elbise yakışmış mı diyemezdim biz böyle üzülürken, bize kim üzülecek gülemeyecektin kahkahalarla, ayrılamazken benden adı kader miydi neydi? sürükleyip götüreceklerdi eteğinden!.. 14. 11. 2011 / Bu tarihte edebiyat defterinde güne düşmüş şiirim.-Nazik Gülünay |
soruda cevapta seven kalpte
uzaklaşmak isteyipte
bir adım ireli iki adım geri atmak gibi
kutluyorum inci tanesi şiiri ve şairi