Resimhoyrat zamanın avuçlarında çocukluğum bir de yeşil gözenekli odalar kır ellerime ... gölgemdeki yaranın bir parça güneş sevinmişliği her an’a kırmızı akar her an’a mavi buğday uçlu çocuğun rengi hasır mevsime düş dantelleriyle gül dokur kıyısında kuş çığlıkları nasıl bir evrenselliktir kuşatır gök ninnisiyle aşkı duvarlara vuran saatin sarkacında alımlı rüya gece bir ışıkla dağılan parçalar azaltarak büyürken kendini sessizliğin şahane uykusuna nar aklarıyla doğrulur mızrak ürpertisi içim kanar eda makamıyla biçilen boşluğa tarar saçlarımı rüzgâr harlı ateşin su sancısında yol bir muntazam ırmak.. çizdim bunu ayışığına gözlerimde dolu yağmurları ahraz geceyle bölüşür aydınlığımı parlar deniz parlar karanlığın gül yaşı dar vakitlerin geniş aynalı ağıdı gizlilikle anlatır sindiğim koyları orada masmavi ağaç dudaklarımın ıslığı ..... |
....
Senfonik bir manzaranın tam ortasında uzayıp giden yol ve yol kenarında bir düş ağacı.
Yapraklarında bir rüzgâr hışırtısı, renklerinde semavi bir raks, ve ıslık çalan melankolik dudaklar orkestrası.
Eda makamında şarkı söyleyen sözcükler..ay ışığının altında harlanan sular ve akıp giden hayaller..
En üstte avuçlarının içinde uyuya kalmış çocuklukla hoyrat bir zaman, hemen altında çimenlik yeşili bahar s'ezgileri.
Giderek yükselen sessizliğin mızrak boyları..
Özgürlüğüne kanayan bir yara,
kırmızının doğumunda sonsuzluk mavisi sancıları dinletisi.
.....
Resme bakan her insan,
bazen kendini görüyor bazen de kayboluyor dehlizin içerisinde.
Sanki bi masal şehrinde gezer gibi.Sanki bir hikayenin içinden geçer gibi oluyor. Kelimeler tek tek dile geliyor. Yakılan ağıdın dumanları gizli gizli birşeyler fısıldayarak dağılıp gidiyorlar sonra.
Közler ihtiva ettiği düşünsel münazaralarını zihnimizin duvarlarına kazıyarak algıları harekete geçiriyor, içimize bir ateş düşürüyor.
Ruhun derinliklerinden gelen ses dalgaları şekil güzelliğiyle birlikte yumşacık bir musıkiye dönüşerek usul usul çarpıyor yoksunluğun körfezine..
-nazikçe dokunuyor ruhumuza-
Velhasılı gönlümüze seslenen, ay ışığı büyüsünde aydınlık bahşeden, sonsuz güzelliklere, hüzünsel inşiraha gark eden bir şiir.
Evet..
Hep deriz ya hüzün şiirin olmazsa olmazı, baş nektarı.
Hüzünlendim ve şiirle kalenderlik kurup dertleştim ben de.
Eyvallah..
Tebrikle ve
Tebessümle.