GizGelseydin Yalnızlığın çocuk elleri düş verecekti akşamın kızıl gövdesine Bir ağaç karanlığı kıvradığında karışacaktı sesime.. Yüzümden gölgene bakan ağıdın suyuyla nehirleşiyorum ağzına İnce bir çoğaltının soluğunda giz kökleri Tam şurada ruhumu emerken yıldız tozlu özlemler Bulut değdi kendime uzak bir yerden gözlerime Anlatsam çığlığından kuş düşer içime İçimde rüzgarlı pencere Ve teninden dışarıya dağılmış çizgi Şehrin tam ortasında Öyle kendinden Öyle korkulu kıyı gül biçimi Bakma öyle bana Herkes gibi dağılıyor her şey sarı sarı Yarın da olsa olur Yağmurdan sonra yine gel .... |
Böyleyim işte şiir deyip geçemem dolar gözlerim yaşları hapsedemem. Dün bir şiir ağlatmıştı beni kendimce ''okumayacağım daha'' dedim. ''Girmeyeceğim sayfalara.'' Lakin dertlenince açizane yazıyorum paylaşmak istiyorum da, paylaşanlara bu haksızlığı neden yapıyorum diye bağırdım kendime.
Erkekler ağlamzmış. Sanki insan değiliz. Merhametlilerinen merhametlisi yüreğimize koymuşza zerresini; yaş olup çağlamanın hangi yanı zayıflık, vermiş mi gözyaşına cinsiyet?
Asıl yaşlarından utananlar utansın, hislenmeyen gönüller ne kadar fakir!
Her şiiriniz okundukça içine çekiyor.
Mavi renk gibi derin
Kâh okyanus kâh gökyüzü
Birinde mahiler saklı yüreği olan görür
Diğerinde yıldızlar karanlıkta süzülür
Bir dem ki insanidir
Gönüllere dökülür
-Tesbih-'ki tane tane
Sabır
sabır
sabır
Selamete çekilir...
Var olsun yüreğiniz
En içten selam dua ve saygılarımla...