Ankara'dan Göçen Martı
Ankara’da Gençlik Parkı semaverde çay
O kiralık sandalı Teslim etmemiş daha, Düşlerini semaya Geri vermiş çocukluğum vay! Benim şu usul ömrüm Ankara’yla İstanbul’un Arasında gerilmiş yay, Usanmadı ok gibi Fırlamaktan şu kalbim Çarpıp taş duvarlara Döndü her seferinde(n) Ucu kırıla kırıla... Yanlış bayırlarında Hayat denen bu dağın Sebepsizce koşturan bir deli tay Büyür yorula yorula. Ankara’da Gençlik Parkı semaverde çay İçindeki bozkırı düşlerinin yağmuruyla Yeşerten çocukluğum vay! Cebinde yarım kalmış Bir kara simit saklar, Yolum düşerse diye İstanbul’a bir ümit Boğazdan fırlatırım martılara diyerek. Öper gözlerinden çocukluğumun Düşler, kurula kurula... Barış Çelimli |
Düşler, kurula kurula...
Final öptü gözlerimizden Ankara kadar uslu ve puslu...
Saygılarımla