Geceyi uzatıyorumduman ve is yaşında geceyi uzatıyorum karanlığın kızıl çubuğunda güneş demidir kuşlar eğilip kalkar söz edilince aşktan çünkü zaman turnaların ırmağa usulca indiği ilahisinde yağmur ıslağı... sıcak düşü üşüyen kıyıların yol hüznünden gül esmerliği çarpar gölgeleri dokuyan suların yumağında yalnayak çocuklar baharın diline şiir taşırken.. küllenen ışığın yangınından doğar susmalar varoluşun gürültüsüz sazında dağ fısıltısı uçurumun oyuklarında yalnızlığın uyuyan bebeği.. gizinde solgun gülümseyiş belki belki de burkulan bir sesin çöl menekşesi ağaçların doruğuna okyanus gibi kabardığında kent geceyi uzatıyorum gözlerimin çığlığını emzirirken çan damlaları kekremsi buğunun soluksuz göğünden irkilir içim bir çocuk bulutları söker aydınlığın sarışın kanatlarına Ay parçası vaktin apansız dudaklarına dökülür buğdayın uzun ve ince bacaklarıyla aşk.. suskuların günlüğüyle çatlar tohum özlem bir kuşun çığlık ikindisiyle sesime oturur sıyrılır gelir işte her gece bir tren yırtılmış tülüyle pencereme .... |