GERİ DÖNMEK İSTEYEN LELİA'NIN MEKTUBUNA MUKABELEI. Sen Yazdıktan sonra cebimde sakladığım şiir gibiydin Bu yüzden adını kimse bilmiyordu Sevgilim II. “Şu rüzgarın yerine saçlarımda ellerin olmalıydı şimdi Ne güzel uyurdum kucağındaki kedi gibi” dediğimde neredeydin ? III. Unutmuşsun Kaç çiçek asmıştın son dileğini sormadan o perdenin üstünde Kaç çiçek ecele alelacele itildi Tek suçları inanmaktı ellerine IV. Keşke zamanında beni de bir kere deniz kabuğu/n gibi dinleseydin -O dalga sesi koyardı kulağına Ne ki Dinleseydin Boynunun kenarına kendimi ekecektim- V. Ben her gidenin yakasından düştüm Evet düşeyim mi tutunayım mı bilemediklerim oldu ama suç bende değildi bazıları el sallamadan gidiyordu Evet düşmek istemediklerim oldu ama gözlerindeki anlam bulanık duruyordu doğru dürüst okunmuyordu Öyle ya da böyle hepsinin yakasından düştüm Biraz zaman aldı bazısı bazısında canım yandı dizlerim parçalandı Ama düştüm bir düş nasıl düşerse düştüm Öğrendim çünkü düşmek kıyametin kopması değildi Kader çizgisiydi… VI. Giderken söylemiştin “İnsanlar bazen birbirlerinin yalnızlığını çoğaltır bilerek ya da bilmeyerek Bazen birinin yaşadığı aşk diğerinin darağacı demek” Doğru söylüyordun Ama şimdi bunca zaman sonra boynumu ipe uzatmamı istiyorsun Yapma sevgili Sen uzaklarda celladım olmayı mı özlüyorsun? VII. Bir sabah uyandığında silmiş olurlar bu şehrin sokaklarından kokumu Kaldırımlarda sek sek oynarken bıraktığımız izler kalır belki Hatırlarsın onlar içimizdeki çocuğun gülücükleriydi… VIII. Gitme demiştim yolların dişleri keskin olur Adın düşlerimde kalır sonra Düş bu bir gün unutulur Acelen vardı -pembe kazağını bile kurumadan almıştın ipten otobüse yetişmeliyim demiştin- Dinlememiştin… IX. Özlüyorum evet yalan yok Çok özlüyorum Ama üzgünüm özlediğim her şeyi dönüp tekrar içmiyorum! 310521Râzı |
Selamlar.