Bir Kadın Vardı
Bir kadın vardı
Uzun tırnaklarım, kancası bol dilim ve açlığım vardı Kaçamağında değil de Kaçamayışındaydı şalgama dalmış balığın lezzeti Koyu karaydı manzara Gece, geçerken uğramıştı güne Bir kadın vardı Isırıp kanattı beni gece yarısı İnkılabı cereyanın ortasında huzur peydahladı Kadehimi koklayan tüylü oğlu bacaklarıma dolandı Balkon demirlerine dayalı topuklarımla Sürtündü yine hafızama Rengi ak şarabın aleviydi Tirbuşondan yelpaze yaratırken Hava dondu kaldı Mantarın tadı kaçtı, mayası bozuldu şarabın Bir kadın vardı Zehirledi beni birkaç yudum sonrası Yıldızlara sürterken bakışını, göz bebeğini düşürdü Meme uçlarını avuç içlerime oturtup Çıplaklığıyla dişlerimi okşadı Boynundan kasıklarına giden yolda kıvrıldı dilimin beli Saç telinden ayak tırnağına kadar okuttu desenini Damağım, tadıyla daha da kabartırken iştahını Terime sıçrattı şehvetinin suyunu Kirli emir kipleri fısıldadı egoma Bir kadın vardı Küfretti bana her nefes molası Bizi bulurken eridi tutkuyla surları Tekme tokat onunken, genzime kaçardı buharını Söndü. Ardından yandı biraz tütün Bir kadın vardı Üfledi beni iki dudak arası |