Baktımkaranlık bulutlu gökyüzüne baktım en uzaklarda görünmüyordu güneş içine gömülmüştü kahverengi dağlar bir yağmur yağsa dedim kendi kendime nasıl da ışır, şu karşıki evler tepeler ayaklarıma yüzüme değen rüzgara baktım bir de yüzü peçeli kadının gözüne oradan ne denli ulaşılır dünyaya sokağın çamuru sıçramadan yüzüne içini doldurmayan mis gibi kokular bir hız çekip giden yolculara baktım her kişinin özünde sevgi ne kadar ne kadar veren el, alan ne savrulan kim, kalan kim kim suyun yüzüne tertemiz çıkan dinledim sesleri izine baktım hangi ses eli koynunda oturur hangisi ki gerçeğe maya olur acaba kim kimin sesine dokunur kimin yarasına merhem olur döndüm gri gökyüzünden kendime baktım bir eli ısıttı mı ellerim birinin bakışına işlendi mi gülüşüm ya kim duydu ağıdımı annemden başka kim giydirdi hayat gömleğimi kim dedi: - çok yakıştı 16. 03 2021 / Nazik Gülünay |