Herşey olabilirkan y/ürüyen yolların kılcal masumiyeti kalbim elinde tahteveralli kaç aylak hafıza gölgeli tenhaların.. tırnağı kesik uç köklerinde demlenen zamanın sahipsiz baharı ki baharlar bilirim el değilmemiş boşlukların masallara seğiren anka kuşu denizde biraz mavilik uğultusu dünyaya vuran.. kamburlaşmış vedaların is karanlığı sayıklar çocukluğumu hüzün sarkağında gövdem -oyuncağımı unuttum- gecenin belikli saçlarında rüzgarı yok melal ruhun sil baştan konuşmaları sessizce bütünleyen ölüm adı yok arkada kalanların kızıl harflerin.. sadece buraya düşler karışığı imgelere asıp şiir kılıçlarını saklıyorum hayalleri eda ilhamıyla.. sadece buraya parlayan keklikleri incir çekirdeğini.. gökkuşağının yedi rengi cıvıl çocukların yağız atları.. tutmayın uçuşan uçurtmaların elini sek sek oynayanların çizgisini çizip bir ağacın resmini seyredin sonra tesbihe dizili vakit sağır dudaklarda yaralı renk -ne kadardı yağan mutluluk- büyüyor ağ a dallanan dal bin zahmet kurudukça uykunun tepesinde isyan ay vurmuş alnımın zeytin teni hep imtihan yokuş kırışığı.. bu zemin kaç vakit yerin dibine kuyular açtı duymadı sesimi en derinler -bağırdım- gök delindi kulağımda duvarlar gel öp beni uyan çocuk ne zamandır buralardayım her yer çöl zamansız bir han soluk.. tohum verdikçe çıplak duygular uzun başlar ki bahçelerin herşey olabilir kokla ama koparma dalında papatya ölecekmiş gibi duranların cenneti ama ölme kalbim elinde.. .... |
şairiz ya,
çok yalnızız birbirimizle...
aslında anladığım tek gerçek bu.
eyvallah.