Korkuyla Yıkanmış Bir RuhŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ve bir gün korkunun bile bir sonu olduğunu anladı...
sen bir başına bırakınca beni ben de karaladım geceyi ruhumdaki şeytanın fısıltılarıyla acıdım çok yandı parmak uçlarım ama umursamadım aksine yüzümde tam bir tebessüme karşılık gelecek tuhaf bir hoşnutluk oturtturdum hani acıya karşı olan zaafımı hoş görmemiştin ya hiçbir zaman ama elimde bir tek o kalmıştı beni halen yaşadığıma inandıran ne kadar acıyorsa içim anla işte varmıştım sanki ben de bir o kadar acı dışında başka bir şey kalmayınca taşa dönüştü kalbim işte o zaman içimdeki çocuk korkmayı da bıraktı lanetli bir isyana öncülük edermişcesine kan kokan küfürlerle boyadı her gece kutsanmış duvarlarını ama doymadı daha fazlasını istiyordu karanlığa gizlenmiş sıfatı kana kan diye haykırırken dili daha fazla tutmadım ellerimi yardım ortadan ikiye gecenin bağrını bir kahkaha yükseldi karanlığın içinden baktım zevkten kendinden geçmişti elimde tuttuğum bıçağa yansıyan sıfatı teslim oldum sonunda dilimde eskitilmiş sözler avuçlarıma kazılmış yasaklı semboller mırıldanıp durdum her gece kadim duaları çağırdım yerin altında uyuyan ateşi ortasında dikili durduğum çember nihayet alev aldı savrulurken her köşesinden lanetlenmiş ruhlar kanımda boğdum ayaklarımın altında ağlaşan toprağı sönsün dedim tüm ışıklar sönsün yakamasın kimse bir daha gözlerimdeki ilahi ışığı çağırdım ya içimdeki karanlığı tum kötülük öylece ortalığa saçıldı artık geriye dönüşü de yoktu biliyordum kanımla lanetlemiştim çünkü üzerime doğacak her türlü aydınlığı bakma sakın bana öyle ben değildim ki ilk defa öldüren tanrılarını en başından beri her şeye bir bedel biçen senin başıboş bıraktığın insandı hem kaç gümüş paraya satmıştı sahi artık dilinde bile tutamadığı inancını bakma dedim ya bana öyle ben değilim bunların sorumlusu basınca damarına içimdeki karanlığın ne sandın ki tabii ki avuçlarım cana can diye haykıracaktı hem bütün bunların sebebi acınası ruhumun bir çıkış aramasıydı belki dedim tutarsa lanet yarılırsa gökyüzü ortadan ikiye gösterir sandım tanrı saklı sıfatını hatta belki de dayanamaz bağrına basardı bu sefer kimsesiz bıraktığı tüm kullarını bakma bana öyle nefret dolu gözlerle sen bir başına bırakınca beni ben sadece serbest bıraktım içime yerleştirdiğin karanlığı y... |