Kendimden Kaçtığım Bir GünŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gelişine... düzeltmeden...
‘Güle solduğunu kim söylemek ister ki Tomurcuğa artık el olduğunu Acımasız bir katil gibi bülbülün gırtlağından çalıp ötüşünü Baharların koynuna bedenlerce kan doldurmayı’ -Elbet ifadeni alır hayat- Her şey nasıl başladı hatırlamıyorum Sanırım Kendimden kaçtığım bir gün sana gelmiştim Şans bu ya Sen evde yoktun Ben kendi kapımda asılı kaldım Kaçıyorum Her kaçışım kendimden bir parçayı öldüreceğini bile bile Ama öyle fazlasıyla başkalaşma isteği var ki içimde Kendi cenazeme defalarca katılmış olmayı bile umursamıyorum Hayatın bana dair sorgulamaları oldukça çok Neyseki uykuyla aram pek kalmadı Her gece Zihnimdeki gevşemiş cıvataların gıcırtıları arasında tüm sorularımı bastırıyorum Vazgeçişlerim oldukça birikti Artık yükleri taşımakla alakalı bile endişe duymuyorum Her yolun bittiğini öğrendiğimden beridir Yükleri yolun akışına bırakıyorum Ah Tanrım Alıp başını gitmenin verdiği o hisse diyecek lafım yok Ama Keşke bu hisse böyle vurulmadan önce bedelini bana hatırlatsaydın İnsanlar ne tuhaf demeye hiç mi hiç gerek yok Gülen yanlarım bile ölen yanlarıma acımıyor Önceleri insanlara şaşardım Şimdi gözyaşlarına boğulan sıfatıma bakıp Kendi kendime kahkahalar içerisinde gülerken Kimseye kanamaya hakkım olmadığını anlıyorum Yalnızlıkla barışalı çok oldu Kahkahası içimi dolduracak insanlar arıyordum bir zamanlar Hatta gazeteye ilan verecektim Ama O kahkahanın bedelini ödenemeyeceğini anladığımdan beridir bu anlamsız arayıştan da vazcaydım Evet zihnim biraz bulanık olabilir Ne olmuş Bir zamanlar hatıraları iyi ve kötü olarak ayırırdım Zamanla her şeyin taraf değiştirebileceğini anlayınca Tüm anıları gelişine fırlatıp heybeme atma kararı aldım Kabul Sökülmüş taraflarım var Hatta boyuma beş beden büyük gelen huylarım Ama Bahanelerin yamalara iyi gelmediğini fark ettiğimden beridir Yara bandı kullanmaya da ihtiyaç duymadım Ah be koca dünya Anladık Geldik gidiyoruz içinden Arkamızda toz zerresi bile kalmayacak belki de Ama Gülen güldürür Ağlatan ağlatır diyerek neden kandırdın bizi Keşke bu acı gerçeği ölüp de öldüremeyince anlamasaydım Ah be hayat Filmlerde bile olmazları tıkıp gırtlağıma Ancak filmlerde olurları hiç sokmadın ya koynuma Sana söyleyecek son bir söz bile bulamıyorum Ama endişe etmene hiç gerek yok Sadece içimde bıraktığın hiçlik kadar senden nefret ediyorum y... |
resmi beğenmedim, promete olmadıydı resimde, gerisi aynı kalabilir..:(:)
m. freeman mı nedir onun belgesellerinden bir kaç bölüm izledim, lakin takıldı durdu videolar.. atomun bulunuşundan sonra atom çekirdeğinin bulunuşu ve çekirdeğin içinin discoveredından after backe what kaldı,( englişim nasu amma) dedim içimden.
sanki boşluk bulmuşlar.
kimi şiirlerinde neşteri almışsın eline de okur olarak zihnim dilimleniyor gibi hissediyorum. dur kımıldama acıtmayacak, şuraya da bir çizik atayım hele, şıraya bir kesik, şu mısrayı da şöyle uzatayım, şuraya da bir çivi çakayım der gibi bir piskopat çıkıyor karşıma.. madem böyle yazacaksın o zaman narkoz ver önce de acımasın zihnimiz nesildaşım.
anlatımlarında saflık var, üslubun saf, fitne fesat yok şiirlerinde.. sadelik ve acının lay lay lom hali gibi bir yürüyüş, hani küçük çocuklar bir yaramazlık eder de elini kolunu sallayarak gider ya ortamdan, aynen öyle...
nesildaşım senden bir talebim olsun, okuduğun romanların hikayelerin incelemesini veya vb vs yazsana deftere, hani roman kitap bölümü var ya... fırsatın oldukça...
sağlık sıhhat dileklerimle daim.
hep yaz, işlerinin istediğin yönde gitsin nesildaşım
.Y.