Eksik Olmayan EtekŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Eksik olan insanlıktı içindeki...
utanmak öğretildi utanmam söylendi içimde büyüyen her bir duygu için yetmedi sanki bir ayıpmışım gibi tanrı dahil herkesten özür dilettirildim bir yanlışlık vardı bu hesapta biliyordum çünkü uzadıkça saçımın boyu kısalıp duruyordu nedensizce insanlık ölçüm ilahi bir algıydı bu sanırım aslında ben sanmadım ama öyle sanmam gerektiği söylendi çünkü ne zaman neden diye soracak olsam eksik olmakla suçlandı eteklerim hatta bir taş bağladılar eksik denilen eteklerimin uçlarına soru sordum diye attılar beni suya çıkamayınca suyun üzerine yazık oldu dediler zavallıya ama sonuç değişmedi çıksam da suyun üstüne ben her şekilde öldürülecektim nasılsa aslında ben değildim ağır olan biliyorlardı içten içe ağır olan taşların utancıydı da ama dedim ya yine de değişmedi makus kaderim siyah harflerle kazıdılar küfürleri başıma diktikleri kara taşa bilmedi kimseler bilmedi bilmek istemedi o kocaman kirli eller ağırdı hem de çok ağırdı bu yük nasıl taşıyacaktım ki bacaklarımın arasında bütün insanlığın namusunu ben sadece var olmak istedim ben sadece dedim ki senin gibi ilahi benim de varlığım ama dinletemedim nedeni neydi bu nefretin anlamadım hiçbir zaman büyük büyük laflar etmemişti dilim sadece gururla adımı söylemek istemiştim ne bir tapınak olduğunu söyledim bedenimin ne de süt dolu göğüslerimdem tanrıları ben emzirdim dedim yine de tanrıları kızdırmış olmalıyım demiş ki tanrı kalkarsa başı ezin öyle bir ezin ki asla basit bir kaburga kemiğinden ötesine geçemesin bana öyle söylediler gerçeği asla bilemedim ben yine de acıdım onlara hatta inanmazlar üzüldüm bile hallerine çünkü korkuydu gözlerindeki gördüm gördüm de söyleyemedim ben değildim sebebi biliyordum biliyordum da kimselere dinletemedim tarihler büyüdü şehirler büyüdü adamlar büyüdü eller büyüdü her şey büyüdü hep büyüdü durmadan büyüdü ama o uzun saçları suç etekleri eksik varlığımı tehdit gören zihinler işte onlar bitmedi bir türlü ne yaptıysam ben onları bitiremedim y... |
Yüreğiniz o kadar büyük ve duyarlı ve de aynı zamanda sevgi dolu ki toplumun kanayan yaralarına parmak basan/tepkinizi ortaya koyduğunuz yazılarınızda/şiirlerinizde bu hemen kendini gösteriyor. Bir de kaleminiz keskin, net ve sivri olunca şiirlerininizin geninde taht kuran kırılganlık bu tür şiir/yazılarda yerini sert bir duvara, önlenemez bir öfkeye dayanılmaz bir isyana dönüşüyor.
Keşke bu tür şiirler yerine sevgi, güzellik ve mutluluk dolu şiirlerin yazıldığı bir dünyada yaşıyor olsaydık.
Tebrikler nesildaşım. İsyanın, isyanımızdır.