Düşceğizim
Varlığın yalnızlık yanıma şifâ olmuyor,
bir varmış bir yokmuş gibisin. Bin yokmuş, hiç olmamış, hayalet gibisin. sol yanım yanına değsin istiyorum; yanında olayım, yarının olayım. Düşsün diliyorum dudağından benliğim, dem birikintisi yüreğimi öp istiyor, iki cihân saadeti, belki dünya günahı, ahiret cezası ol istiyorum. Sen sol yanını duvara yaslıyor, dudağını iplikle sarmalıyorsun. Yüreğini duvar edip susuyor, içime iğneler batırıyorsun! Bir varmış bir yokmuş gibisin, masal gibisin. İçinde korkunun hışırtısı olduğu, küçük insanlar mezbelesi, bir cadının süpürgesi dokunmuş kırmızı yanağına. Masal gibisin düşümdeki sevgilim, Düşceğizim. Kiraz çiçeği konmuş dudağına, gökten iki mila düşmüş yanaklarına: üzüm salkımı saçların. Dersin ki teninde bir cennet bahçesi. Kiraz çiçeği baharın ezgisi, sesinde bir bahar neşesi, mila yanakların mercan gibi kırmızı, günah değmiş gibi sanır cehalet meclisi o kızıllığı. Üzüm salkımı saçlarında bir şarap sarhoşluğu; öyle bir sarhoşluk ki bilincin en diri yanı. Öte âlem gibisin, gayb gibi inandığım, hesabın semeresi cennet gibisin. Ben, senin sahibine boynu bükük biriyim! Günahkar bir Kabil, yarası azgın Habil, sınırı sonnur olmuş biriyim. İki cihân yasaklıyor, iki cihân benden yana değil, iki cihân yoksunu olmak nedir bilir misin? Kıssa olmak ne demek bilir misin? |
Kaleminize gönlünüze sağlık.