Keşke Lelia Kadınların her hali “anne fıtratlarının saflığı”nı taşısa ve erkeklerin de “baba” Kapı gibi dağ gibi baba O zaman kirpiklerimiz daha az ıslanırdı ve acılar birikmezdi tırnaklarımızın arasında
Ve aşk Lelia Evet aşk bu kadar siyah -belki de silah gibi- görünmezdi göğsümüze konduğunda
OYUN YERİ
Benimle şiir yazdığın kalemmişim gibi konuşuyorsun ya Kelimeleri biçer gibi Saçlarından sürükler gibi cümleleri Halbuki ne satırınım Ne elinden her şeye razı kölelerinden biri Ne de yüreğim sana ait oyun yeri
AŞK VE YEM
Aşk dil oltasında cazip bir yem kendini kandırmak -ve belki hazza uzanmak- isteyenler için Vicdana uygun örtü bulunursa caiz o zaman tüm bahaneler acele etmeli istiyorsa her kim
Ama öyle değil Aşk yem değil denizin kendisi nefes aldığın sürece çıkışın kilitlendiği…
ÖLMÜŞLERLE KONUŞMAK
Ölmüşleriyle konuşabilir insan -yaşıyorlarmış gibi- elinde bir fotoğraf varsa Konuşabilir evet dünde kalması gerekenleri -affederek- bir kenara bırakırsa
Ölmüşleriyle konuşabilir insan -yaşıyorlarmış gibi- aralarındaki perdeyi cesaretle aralasa Konuşabilir evet Bir fotoğraf varsa... Perdeyi aralasa... Oradalar işte hepsi bir arada
ÇOK MU ZOR
Hep kendini ispat çabası Hep dala hissettirmeden çalar gibi kiraz toplamak yahut ebe olmamaya çalışmak haindir diyerek çelik çomak
Hep kendini ispat çabası Hep hayallerini -bilyeler gibi- çalmasınlar diyerek kuytulara saklamak yahut üşümüş ellerini ceplerinde ısıtmak
Çok mu zor kuyuya sadece su içmek için o kovayı sallamak ?
ÇOK BİLEN TANRILAR
Üç kuruşluk bilgisiyle havlayanları cennetine alma Allah’ım -ve onları alkışlayanları- Çocuk cesetleri üzerinde çünkü tepişiyorlar Sonra da kıtlıktan çıkmış gibi etlerini yiyorlar / Bir de Tacizcisi tecavüzcüsü yağmacısı… kendi ideolojilerinden olunca çekiyorlar perdeleri Gizlemeli tabi !! Üzerini örtmeli !! Onun tecavüzcüsü kötü gülümsüyor da beridekinin tecavüzcüsü iyi mi ? Ne zamandan beri ? / Zaten hep el açıp istedikleri teşekküre de gerek görmedikleri bir tanrıya inanıyorlar
Çıldırtıyor beni penceresinden ötesini göremezken belleklerinde gizledikleri tanrılık iddiası Dün bir taneydi Firavun bugün milyonlara dağıtılmış mirası Bilmiyorum Allah’ım gökyüzü illa kanat sesleriyle mi çınlamalı ? Neden uyanmaz insan gelmeden önce ebabil elinden belası ?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İçinde yaşadığı doğayı, çevreyi ve hatta doğayı birlikte paylaştığı insan, hayvan, bitki türü tün canlı varlıkları yok etmeye meyilli bir insan doğası var maalesef. Akla, hayale ve mantığa sığmayacak her türlü hile, hurda da bunlarda. Kendi iç dünyasını tanımaktan, anlamaktan acizlerin, başka insanlar üzerinde sanki haşa -tanrılaşma- , ve -yok etme hükümleri verme- eğilimleri, cehaletlerinin boyutunun ne kadar büyük olduğunun ve azgınlıklarının da bir göstergesi elbette. Neyse, insanlık tarihinde zaman zaman kaçınılmaz olarak yaşanmış olan gerçekler bunlar. Şiirinizde, ben, bu tahammül edilmesi çok zor zulüm ve zalimliklere, ve aymazlıklara bir isyanın haykırışlarını gördüm, duydum, hissettim. Okunası güzellikte dolu dolu ve anlatımı çok güçlü bir şiir idi. Yüreğinize sağlık. Sevgi, selam ve saygı ile...
Sitede ilk üçtesin😊