Anamtepegözdü pencerelerimiz toprak evlerde yine de ağaçlara düşerdi gölgemiz maviyi arayıp durmazdık apartmanlar arasında kapımızı açıp sokağa çıktığımızda kucaklardı masmavi gökyüzümüz seke seke yürürdü yaz çok sorunumuz varmış aslında duymazdık bizden kararmazdı ki bulutlar yol bizden daralmaz su bizden kesilmez bizden kilitlenmezdi dilimiz yürürdük önümüze serilen yolda bilmezdik biz büyütür, küçültürüz ekmekleri elimizle karar, biz verirdik fırına sanmazdık, yağmurlar bizden yağar bizden akar, damımızdan içeriye sular toprak kurur çatlar bizim yüzümüzden güler, ağlar bebeler toplaşırdık bir gaz lambasının altına kimimiz dantel örer, nakış işler kimimiz okur, yazardık küfürlerimiz zararsızdı, bizeydi ileri gitmezdi bacak arasından sokaklar tozmuş, dumanmış, bilmezdik bize dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesi vardı çoğumuzun bize dokunmayan sel bize dokunmayan zaman aldanmışız haberimiz yoktu ’hayır’ demekten önümüze eğilmişti başımız ezil ha ezil değildi de ilkemiz görmezdik bize gösterdiler anam köşede bir yer minderi pısmıştık altına cırcır böceği öterdi de ağaçlarda biz konuşmazdık dağlarda melerdi kuzular kurtlar ulurdu kavalını hüzünle üflerdi çoban kavaklar susar, dinlerdi ağaçkakan delerdi bir ağacı yollar uçurumlara uçurumlara incelirdi biz konuşmazdık anam sanki kesilmişti ses tellerimiz bir ameliyathanede gözümüzü açmaktan ürkerdik talan edildi bahçelerimiz, evlerimiz yarıldı dağlar boydan boya yürüyeceğimiz yollar yiyeceğimiz ekmekler satıldı yediklerimizi kustuk sanki maviliğimizi öğürdük biz konuşmayı bilmezdik anam karşı durmazdık valla çapulcu falan da değiliz değildik ne de çanak yalayıcı halayık kimden öğrendik bu direnişi! yeşili istiyoruz!.. 13. 06. 2013 / Nazik Gülünay |
Agaclarimiz arşa uzamaliydi ne ornanlarimiz yakilmali ne daglarimiz yarilmali nede suyumuz kesilmeli varsin evimiz toprak tan yolarimiz tozlu kalsin bin asfalti milyon gokdeleni bir bir fidana kurban ederim degerli dost kalemi de tebrik ederim selamlar iyi geceler