18
Yorum
43
Beğeni
0,0
Puan
983
Okunma

geç kaldım diyordu güneş doğmaya
yıldız parlamaya
kuşlar uçmaya
kaç var sabaha
uyanmaya geç kaldım diyordu
gözlerin pırıltısı
çiçek
ağır, kağnı değin ağır bir gün uyukluyordu
haziran nisan’a aşık
kırk ikindi yağmurlarını çalmış
serpiyordu, uyanmaya çalışan insana
çoktan yol almıştı erkenci yolcular
herkesin farklı bir yolu duruşu vardı
her açılan pencerede
başka başka bakışlar
değerlendiriyordu günü
gün alacağı ölçüde dolmuştu
ağlamaya yakın
gülmeye mesafeli
bir dokunsa patlayacak
şişirilmiş bir balon
iyi biliyordu gün
herkes önce kendine uyanık
kaldıracağı şeyleri istiyor zamandan
taşıyacağı kadar mutluluk
ve keder uzak olsun diyordu hüzün
herkes döksün eteğinden silahı
yaşamaya geldik
bu ışıkları sürekli kısılan
dünyaya
bizden öncede yaşayanlar vardı
bakın onlara
hiç yaşamamışlar sanki
hiç uyanmamışlar
umutlu günlere
kalan ne?..
11. 06. 2015 / Nazik Gülünay