Sevgili'm yıldız...ortasında karanlığın ve boşluğunda evrenin düş bunu bir düş’ün çatlayan tomurcuğuna milyonca ışığın pencereme işleyen yağmurunda çekilirken dibine uykunun su neden ağlar bilir misin göğe yakın uzaklığın nağmesine vuruyorum gözlerimi külrengi gecenin içinden geçiyorum kulağıma tazelenen yeşil’in uğultusu tüm ötelere yayılırken Anla! aşk’a benziyor bütün söylediklerim denize karşı uyandırmak için sabahı mavinin kucağına yıllarca yanyana vaktini çaldım yaşamın saçlarımın yaşına bahçelere uzanan ateşin başlangıcı rüzgarında kumral gölgenin basamaklı sonsuzluğu küpünde ikindi göğü yosunların geceyle hasbihali nar ağacı ve mesafesiz hüzün bu saatlerde tepesinden baktığım dağ öyle duruyorsa tesbih’in ucunda çıldırıyorsa deniz yalnızlık denilen ölüme hadi şarkısını söyle maviyle karışık siyahın benim yedi yıldızlı karanlığım nar, nar yer misin Hiişşşştt sessiz ol ağaçlar uyuyor ... |
Binlerce düşü cennet saklamış nar, bereketi, rengi, dizilişi ile sabır çatlamasını özünde görüyoruz.
Ağaçlar uyurken insanlar büyüsün...
Sevgiyle.