Umudabakınca anladın umut kumu kazdığını görünce bir adamın bir kök için çabasını eline aldığında küçük fidanı yüzünde okunan mutu şu karşıdaki kayısı ağacının yıllara meydan okuma gücünün kurusa da diğer dalları doğaya kattığı güzel görüntüsündeki öğüncü yürüse de üstümüze üstümüze saraylar çiftlik için uğraşanları görmek umudunu hiç bir zaman yitirmeyenler yeşertir içimdeki bütün kurumuş umutları çiçekli bir kayısı ağacı görkemiyle içimi açan manzara umudumu canlandırdı kış serçelerinin ermesi bahara kardan başını uzatan kardelen içimizde esen fırtınaya deva gün görmüş insanların doğrulması ayakları üstünde işaret etmesi yarınki aydınlığı kışa dayanan eski evlerde sıcak ocakların bacasının tütecek çocukların ısınacak olması eriyecek olması karlı dağlardaki buzların meyveli ağaçlara konduğunda kuşların umutlu türküler söyleyecek olması bastonuyla doğrulup bir yaşlının çok şükür Allah’ım bu günleri de gördük demesi anne nakışlı odada genç kızlar açtığında güneşe pencereyi fark etmeleri özgür uçan güvercinleri vuran avcılar olmadığını.. 10. 04. 2015 / Nazik Gülünay Çok teşekkürler türkü diyarı Beyaz kardelen misali soğuğa inat açsam ellerimi semaya çok şükür Mevlam, daha özgürüm diye |
genç kızlar açtığında güneşe pencereyi
fark etmeleri
özgür uçan güvercinleri
vuran avcılar olmadığını..
o ince yürek var olsun