Öyle uzakta değilTenime duraksayan göğün soluğuna susuzluğu yazdığında bir çarpıntı Yeryüzüne ekilen sır gibi sonsuzlaşıyor bağlar. İçimin sözcüğüne yerleşen zamanın mavi odaları Diz çöken rüzgar inceliğinde sesime kaçtığında Rengi değişiyor sessizce akan kitapların Ki telaşında aklıma geliyor herşey ve Kuş birikintileri Öyle uzakta değil hani Şarkısını söylediğinde kızıl duvarlara parmaklar Bir resmin ağlayan çoğalmalarından akıyor nehir Geceye konan ay ışığında tepeler Tam sarılacakken dokunaklı asma gibi gölgelere biriken oyunlar Merdivenleri dayayan kapıların aralığından sızan yaşlara ruhumu fırlatıyor bir çocuk Soğuk/sıcak demeden yol boyu suda seken bir çiçeğin boyununa güneş büyük büyük pencereler açıyor Elini tutuyorum gizli hafiflikle renklerin Çok uzakta değil hani Gamzemdeki gülün hüzünden gazeline .... |
Kutlarım.
Çok saygımla.