Yağmur kaymasıSonlu düş heybesinin kötürüm sancısında topallıyor aşk.. Yetim onca günlerin vakitli/vakitsiz heyelanında şehirsiz kuşlar Aydınlık görünen bakmaların yalancı baharı bu gelecek Eylül Biliyorum Aynı tekrarı yapıyorum artık susmadan uçurum ağzına Çok sıkıcıyım Uzanıp yıldızları tutmak pahasına da olsa Mest etmiyor gökyüzü gülüşümdeki acıyı Sahipsiz sözlerin kimsesizliğinde kapı aralığı inanmışlara yurd Ne garip ahval halimiz Yorgunluk resitali ruhumuza hece hece yağmur kayması.. -var mıdır ellerin toprak kokusu- Ya da en ufacık günahı sevişirken söz kendisiyle ... |