Kayboldum evrenin bir köşesindeKayboldum evrenin bir köşesinde Sessizce öldürülüşümüze Canlı şahit yok,,,,,,,,,, Zabıtlara düşen kimliğimizde yok… Dünyada yokuz.. T.C.kayıtlarında da yokuz… gri elbiselerimizden tanıyor bizi gökyüzüne saldığımız kuşlar, dağlara çekilmiş baharlar bir engizisyon çağ maskeli yüzüm, bu sendromun halikarnas balıkçısıyım… saat on ikide kaçtık deliler hastanesinden peşimizde kendini akıllı sanan, akıldan yoksun la notaları bir dam bir istiridye, bir serçe, bir kırlangıç, maviler cımbızla alınıyor yüreğimizden içimiz ki kanlı mihrap,,, kıble düşmüyor önümüze sağır sultanlarda duymuyor, kimse duymuyor, herkes duyduğunu duymuyor, kayboluyorum evrenin bir köşesinde yalnızlık bir labirent, kimsesizlik bir at nalı, say ki alnımıza çakılı kimse yokmuş meğer, hani ulan dostlar nerdesiniz, hicret mi ettiniz korkulardan, nasıl kaçtınız pis kokularınızdan, geride bıraktığınız pabuçlarınız dan bir nazar boncuğu yapıp assaydınız ya boynunuza biraz daha uzun ömürlü olurdu, yüzünüzün köselesi çok mu uzunca yaşadınız, kelebek vadilerinde şimdi yüzümün astarından söküyorum, size ait ne varsa, Bir Beyazıt-ı bistami yetermiş Nice karanlıklara güneş yapıştırmaya, Sen yola devam et dost kervanlarıyla Güneş havada çakılı kalır, Karanlık düşmez, yeryüzünün varılmak istenen Son menziline,,,,,,, Lütfi Kireçci |
onlar da kayboldu zamanenin girdabında...
"o çocuklar öyle mahzun, ağlamaya gittiler..."
Gönlüne sağlık...