KINA KOKUSUKına ile el arasında ( sır ) gördü beni. Ateşten laleler taşırdı öz yangınına , geçtiği gecelerimde şavkı yaktı beni. Saçlarında geceledim çogu, şiirlerde , şehirlerde kimseler bilmedi; kokusu bildi beni. Kah mecnunum gülüşlerinde, kah Leylasıyım düşlerinde, gündüzün yorumlara sardı beni. Avucumdaydı yüreği, yangını vardı zahir, kuş oldu uçamadı; bir ( s ) üzdü beni! Yakılsam kına tüter, sağılsam yağmur, közlerinde söndürdü beni. Gözlerinde ağıt yakılı (k ) adın, nazlarında bezdirdi , aşikar sırlarında sezdirdi beni. Bir türkü tutturdum ağırdan " kekliğidim vurdular , kanadımı kırdılar. daha ben ne idim ki , anamdan ayırdılar"... al kınalı kanına batırdı keklik beni. Bir kınalı keklik düştü kayadan sazlığa, kara kış idi, kanadı kara yazdı beni. Yıldırımlar yaladı şairin kaldırımlarını, kuytu bir köşede , ( s ) hancı buldu beni. Ellerini ellerine vurdu da, deva bulmaz benizinin sarısına sürdü beni. Kırıldı kalemim çaat! diye , kara ile kaş arasında ; kınalı bir damla vurdu beni. |
artık kına kokusunu bilen önemseyen pek yok şu günlerde..
askere giden oğula kına yakmıyorlar..kızlar kına gecesini gereksiz buluyorlar,istemiyorlar..
kurban bayramları artık tatil olarak görülüyorda kurban kesmek yerine onu bağışlayıp tatile çıkıyorlar..kına yakmak ne ki...bilmiyor(uz)lar...
eskiden bayramlık giymiş gibi sevinir arefe günü akşamı kına isterdik annemizden..
çok sevdiğim kına için harika yazılmış dizeler..yüreğinize sağlık..
tebrikler..selamlar..