Ş a i r' i n dil s a a t iBen Şair değilim Keyza şiirin sırtında unutulan o yokluğun endişesi soruluyor bana utanıyorum dudaklarımı tahrip eden bir yığın harf inançsız bir kabile gibi ayinler diziyor zihnime hüzne kedere mahçup oluyor yüzüm ben Şair değilim Keyza dilimle can verdiğim şarkıların yasını tutuyorum hala radyoda gelmeyeceğini söyleyen şarkılar çalıyor oysa gelir diye kanaatler ısırıyor yanaklarımı İki yanımla kararsızlığımı tartışıyorum ben şair değilim Keyza ağıtladığın bütün harfler sensizliğin imtihanı olur bana ucunu yakıp söndürdüğüm kağıtlara uzun uzun bakıyorum harfleri eksik kelimeler anlam telaşında cümle endişesi ihlal edilmiş sensizliğin dilini ısırıyor vakit kağıda kaleme mahcup oluyor dilim Şairin zahmeti sönük ben şair değilim Keyza seyyahın ellerine dokunup çöl ürkütüyor bakışların serinlemek için akşamın omuzlarından atlıyor kelimeler makamı incinmiş sualler gibi dudaklarında asılı kalıyorum bu ciğ bu serap kim uyandırır şimdi beni bu umutkarliktan ben şair değilim Keyza kelimeleri sevmişliğim var sadece Ş i m o / B a r ı n a k |
Bilmenin ve anlamanın yetmediği
çok ötelerden sesleniyorum
Ey ! Keyza
zamanın durduğu yerde
şiir başlar,sözler kaybeder hükmünü
öpülen boynunda
mavinin izi…
Kutluyorum…