Neredenerede gerçeğin kaynağı gözümüzü kıstığımız görüntüde mi doğruyu haykıran kızda mı yoksa kollarından tutup devre dışı bırakılan güvenliksiz güvenlikçilerin arka cebinde mi şu önümüzde konuşan direkte olamaz herhalde bütün görüntülerimizi beynine kopyalayan önüne dikte edilen sunumları gözü kapalı imzalayan her adım atışında bir taşı eksilen k’ayıpta kimin ön cebinde arka sokaklar kim nasıl kaynatır bir tas çorbayı kimin taşlı pirincini ayıklar kadınlar alçak katlı evlerde teneke kutulardaki çiçekler kimin bakışlarında açar çiçeğini nasıl açar on bir aylıklar on ikinci aya özlemle son aya bırakılır hep dik duruşlar ilk bakış gibi sevgiliye aşkın gözü patlar umutsuzluktan tek damar koşulur barışa hiç küsülmemiş olanlarla bir anne oğul ve karı koca ne kadar küser birbirine nedir kaynağı birlikte gülüşün hayatımızdan akıp giden şiir durmaz bir ülke gibi çeke çeke götürüldüğü çıkmazda insancıl işe düzgün terazide hesaplanıyorsa ellerinin ederi yüreği değin kayba karışmadan merdiven aynı yerden çıkılıyorsa varılmak istenen cennete.. 21. 01. 2015 / Nazik Gülünay |