1
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
4470
Okunma
SUDAN SEBEPLER
bütün çocuk bayramları
yağmurlu geçmek zorundadır ya hani
büyüyünce ne olucan diye sormayın sakın
“yavrukurt” kalıyorum sudan sebeplerden
içimde hep” izci “ hayalleri…
KÜS
lunaparkta kaybolan çocuğun
bulunmadan önce
annesi hariç
herkese küstüğü
ağlayan hatırasıyım ben
HÜZÜNLÜ ANLAR KİTABINDAN
çilekli dondurmasının
henüz tadına bile bakmadan
düşüren kız çocuğunun
annesinden yediği şamarın
ağzında bırakılmış çilek iziyim
her cefasına katlanmaya hazır değildi oysa
yüreğindeki kaybetme korkusunun
TESELLİ
bir beden büyük gelirdi ya o ilk aşklar
çelimsiz bir ümitle seyrederdik
zamanın boy aynasında
olsun varsın derdik
seneye de severdik
GÜZELLİK UYKUSU
kızgın güneş altıda unutulmuş
fakir bir afrika ülkesi bayrağıydı çocukluğum
solgun ve kıpırtısız
bir tek sana dalgalanmak için
uyumuyordum öğlen uykularımı
annemin vadettiği dondurmalara rağmen
GİTTİN O GİDİŞ
içimde hâlâ sana dair
bir şeylerin olduğunu bile bile
bırakıp gitmiştin beni
ameliyatta unutulmuş
paslı bir makas
kalsaydın bari
SORU
dört duvarım bile yok
dışına kaçmak için senin
peki,
özgürlük bunun neresinde…
BUNDAN BÖYLE
hiç kimse uzak etmedi yakınları senin kadar
bir gel deyiş kadar ötemdeydin oysa
bundan böyle…
sen başka bir şehirde beklemelisin beni
ben yollarını gözlerken
YANLIŞ ANLAMA
süslenince her gece Liman Bar’ da
aklımda tutamıyorum eve kadar
içinde bir sürü aşk geçen kelimeyi
el kadar bir kara kalemle yazıyorum şiirlerimi
Gülin Hanım’ ın beyaz badanalı bahçe duvarına
…O beni kendine âşık sanıyor…
HİCRAN
otobüste unutulmuş yorgun bir şemsiye
keşke yağmur yağsaydı dedi
bir de aylardan nisan olsaydı ah..
hangi an, hangi zaman
bir sahip çıkan bulunurdu belki de
sen yaşlı bir şemsiyesin dedi sonra
haddini bil…
dilediğin anda yağamaz yağmur
istediğin anda uzanmaz bir el
sihir gibi,
aşk gibi …