bacaklarım iki ayyaş arkadaştı mayınlı yollarda gezerdi serseri ayaklarım sahte kalpleri boş teneke gibi tekmeler ardından tangırtısını dinlerdim. has kızlar hamamının külhanıydım, raconu yüreğimle keserdim aşk meydanında; gün yüzü görmemiş küfürler çıkarken şarap mahzeni ağzımdan kör bıçaktı sözümün her hecesi, hançer gibi tükürdüm namussuzun yüzüne, çok dağıttım burjuva bülbülünün altın kafesini; ama hiç bakmadım kalbinde yiğidini taşıyan gönül sözlüsüne.
şimdi sevdiğime sürdüm sevdanın sürmesini sırnaşmam başka gözlerin bebeğine, dil dibeğine aktı yüreğim ayrı lisan bilmem gayrı dildaş değilim kimseyle; yüreğim mavi menekşe aklım deniz meltemi, kendi elimle söktüm yaban güllerini uslandı haşarı gönlüm, etrafım sularla örülü ay ışığından yapılı kapım.
anemon çiçeğine tapanlar gelip görmeli gölümdeki nilüferimi.
gelip görmeli şu içimdeki mehtaplı geceyi, sevgiden yaptığım kelepçeyi taşırken bileklerimde nasıl da gurur duyduğumu ve suyun yüzünü öperek nasıl doyduğumu herkes bilmeli; ama dokunmayın bulandırmayın berrak uykumu! bu yürek emeğidir, Ferhat’ın son isteği Şirin’in tek dileğidir. ister ölü ozanların aşklarından çalın isterseniz Homeros’un destan dağarcığını dağıtın, bozmayın benim kurduğum düşü: sevdanın özü Tanrı’nın gülüşüdür sevmek.
yoksa takarım dilime eski bir kelimeyi lime lime ederim bütün geceyi.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
benim nilüferim şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
benim nilüferim şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gün yüzü görmemiş küfürler çıkarken şarap mahzeni ağzımdan kör bıçaktı sözümün her hecesi, hançer gibi tükürdüm namussuzun yüzüne, çok dağıttım burjuva bülbülünün altın kafesini; ama hiç bakmadım kalbinde yiğidini taşıyan gönül sözlüsüne.
yiğitçe bir duruşun şiirde dile gelişiydi bu dizeler.
Sessizce takip ederim Ömer Nazmi şiirlerini, şiir okumanın hazzını alırım her gelişimde. Bazen bir tebrik ve selam bırakırım sayfasına hep yazmasını dileyerek. Sevgi ve saygıyla.
bacaklarım iki ayyaş arkadaştı mayınlı yollarda gezerdi serseri ayaklarım sahte kalpleri boş teneke gibi tekmeler ardından tangırtısını dinlerdim. has kızlar hamamının külhanıydım, raconu yüreğimle keserdim aşk meydanında; gün yüzü görmemiş küfürler çıkarken şarap mahzeni ağzımdan kör bıçaktı sözümün her hecesi, hançer gibi tükürdüm namussuzun yüzüne, çok dağıttım burjuva bülbülünün altın kafesini; ama hiç bakmadım kalbinde yiğidini taşıyan gönül sözlüsüne. *******************************************************
Lotus bitkisi (beyaz nilüfer),
çamurlu ve kirli ortamlarda yetişir.Buna rağmen bitkinin yaprakları sürekli temizdir. Çünkü bitki, üzerine en ufak bir toz zerresi geldiğinde hemen yapraklarını sallar ve toz taneciklerini belli noktalara doğru iter. Yaprağın üzerine düşen yağmur damlaları da bu noktalara doğru yönlendirilir ve buradaki tozları süpürmesi sağlanır.
şimdi diyeceksinizki koskoca şair yazmış çizmişde bana yorumda nilüferimi anlatıyor diye... elbet haddim değil... insan nerede yaşarsa yaşasın kendini korumaya çalışmalı ve gayret göstermelidir eğer bir çiçek sabit yerinde duruyorsa ve kendini koruyabiliyorsa insan acizmidir .? Bahaneler çoktur söylenmek istenirse...Şartlara gelince;sokakta doğmuş bir çocuk...? o konulara girersekde çok uzar üstad... yüreği sevgiden geçen herkese selam olsun diyerek noktalıyorum... saygımla... maviler yüreğinize...
bende cevabı özel mesajla yolladım...Eğer siz kendi cümlelerinizle yazmış olsaydınız alıntı yapmış hatta çalıntı yapmış bile olurdum elbette değilmi..? hepimizin bildiği bilgileri hepimiz aynı şekilde kullanım hakkına sahibiz sevgili şiir dostu...
bu yürek emeğidir, Ferhat’ın son isteği Şirin’in tek dileğidir. ister ölü ozanların aşklarından çalın isterseniz Homeros’un destan dağarcığını dağıtın, bozmayın benim kurduğum düşü: sevdanın özü.."
sevdanın özü Tanrı’nın gülüşüdür sevmek........benim nilüferim.....suda izler bırakan çiçeğe ,güzel sözler yazan şair... okuduğum en anlamlı ve güzellllll şiir...şiirrrr... Selam ve Saygı ile
anemon çiçeğine tapanlar gelip görmeli gölümdeki nilüferimi.
gelip görmeli şu içimdeki mehtaplı geceyi, sevgiden yaptığım kelepçeyi taşırken bileklerimde nasıl da gurur duyduğumu ve suyun yüzünü öperek nasıl doyduğumu herkes bilmeli; ama dokunmayın bulandırmayın berrak uykumu! bu yürek emeğidir, Ferhat’ın son isteği Şirin’in tek dileğidir.
Kimse bir şey kendi istemedikçe bir olaya maruz kalmaz... Yüreği ve beyni sağlamsa...
Bulanır elbet göller doğrularla yeniden durulur göller... .... Sevgili Ömer Nazmi
Şiirde benim sevdiğim imgeyle yazdığın her şiiri seviyorum.
Superisi Nilüfer Sugülü Suçiçeği lotus nimphea
Adı farklı farklı olsa da durudur göllerde bu çiçek ve kendi kendini temizleyen tek çiçektir.
" Kendisini Sürekli Temiz Tutan Lotus Bitkisi
Lotus bitkisi (beyaz nilüfer), çamurlu ve kirli ortamlarda yetişir.Buna rağmen bitkinin yaprakları sürekli temizdir. Çünkü bitki, üzerine en ufak bir toz zerresi geldiğinde hemen yapraklarını sallar ve toz taneciklerini belli noktalara doğru iter. Yaprağın üzerine düşen yağmur damlaları da bu noktalara doğru yönlendirilir ve buradaki tozları süpürmesi sağlanır."
İnsan nere de yaşarsa yaşasın dik durabilir, değerini koruya bilir...
ve...
"Doğadaki pek çok canlı, kendi yüzeylerini koruyan çeşitli özelliklere sahiptir. Şüphesiz ne Lotus bitkisinin yüzey yapısı ne de böceklerdeki kitin tabakası kendi kendine oluşmuştur. Hatta bu canlılar sahip oldukları üstün niteliklerden tamamen habersizdirler. "
Bu nedenledir ki her canlının kendini koruma güdüsü gelişmiştir dıştan gelecek her türlü zarara karşı...
Felsefe olarak bu çiçeği sevmem de bundandır...
Ve bir kırçiçeğini her kes yakasına taka bilir, olay göllerin ortasında açan bu çiçeğe ulaşıp takabilmektir yakaya…
Her güzelliğin bir bedeli ve değeri vardır. Göllere ya da sularda açan çiçeği fotoğraflamak bile zahmet ister, emek ister.
Ulaşılmazlık değildir olay kişinin kendisini ve değerini bilmesidir kendine olan saygısıdır. Toplum da bir duruşu vardır her insanın.
Hayatın neşesini de kaybetmeden saygınca kalabilmektir yaşam...
Bakış açım ve sevgim bu değerlerle örülü olduğu için bu çiçeğe yazılan ve sevgiye yakışan dizelerini kutluyorum.
Seçkimde, Beğenimde, Sevgi ve saygılarımla, Şiirle…
Neslihan YAZICILAR tarafından 6/28/2008 8:02:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
homeros kaç bin yıl yaşadı ? ilyada da kaln sızılarla...
bütünüyle hazin bir meydan okuyuştu şiir.
ağaç demiş ki baltaya : -sen beni kesemezdin ama ne yapayım ki sapın benden- atasözünü anlatır gibi ,yenildiğini sanan zamanlara.. kutladım, sürgülerini veren çınar' ı. sevgiyle ağabey.
Güzel dizelerdi Ömer bey tebrik ediyorum ilhamınız bol olsun gönlünüze sağlık ,yüreğinizden sevinç yüzünüzden tebessüm eksik olmasın,selam ve sevgiyle...
bu yürek emeğidir, Ferhat’ın son isteği Şirin’in tek dileğidir. ister ölü ozanların aşklarından çalın isterseniz Homeros’un destan dağarcığını dağıtın, bozmayın benim kurduğum düşü: sevdanın özü Tanrı’nın gülüşüdür sevmek.
yoksa takarım dilime eski bir kelimeyi lime lime ederim bütün geceyi.
Ay ışığında uyuyan nilüfer çiçeği bu harika dizelerle kutsanmış adeta insan bakmaya kıyamıyor dokunup uyandırmaya kim cesaret edebilir ki?
Çok büyük bir keyifle okudum sevgili kardeşim ben nilüfer çiçeğine kıyamam ama bu güzel dizelerin beni aldı götürdü
anemon çiçeğine tapanlar gelip görmeli gölümdeki nilüferimi.
Sevgili Ömer Ağabey...
Şiirlerini vakit buldukça okuyorum her seferinde bende şiire yöneliyorum. Sevdası göllerde yüzen bir çiçeğe yazılmış en güzel dizeler... Saygı ve sevgilerimle. Başarı ve şiir seninle olsun, sevdan daim olsun.
kör bıçaktı sözümün her hecesi, hançer gibi tükürdüm namussuzun yüzüne, çok dağıttım burjuva bülbülünün altın kafesini; ama hiç bakmadım kalbinde yiğidini taşıyan gönül sözlüsüne .......... Kocaman bir alkış...yürekten. Saygılar...Şiirdi.
Felaket bir şey...Şiirin gerçek amacı galiba bu yaptığınızdı.Benim bir türlü yapamadığım.Başka şiir okumak güç gelecek...Kutlarım.efendim.Selam,saygı...
şarap mahzeni ağzımdan
kör bıçaktı sözümün her hecesi,
hançer gibi tükürdüm namussuzun yüzüne,
çok dağıttım burjuva bülbülünün altın kafesini;
ama hiç bakmadım
kalbinde yiğidini taşıyan gönül sözlüsüne.
yiğitçe bir duruşun şiirde dile gelişiydi bu dizeler.
mert ve yiğitçe olması gereken gibi...
Şiirinizi beğeniyle okudum.
Kutlarım.