Mah-i GüzelÇok zaman bir şeylere acı duydum acı suyun erken içtim dünyanın Benim haricimde herkes bir ömrü sevmeyi öğrenerek büyümüştü Ben bir ömrü sevmeyi istemeye istemeye öğrenerek büyüdüm Sekiz yüz otuz beş gram ellerime anlam katmaya çalıştım yüzüme anlam katmaya çalıştım bedenime anlam katmaya çalıştım Eller Yüzler Ve bedenler arasında kocaman bir boşluk hoşlukla doldurulamaz artık bu koca boşluk. Boşa boşuna boşu boşuna anlam bulma telaşı Bunu anlayana kadar ara ara insanlık hali diyerek şaştım kaldım yalnızlığıma. Bildiğimde İnsanlık hali değil salt bir telaş olduğunu gördüm herkes için aynı değil dünya Gün sayılan bir hayatta gün sayılan eylemlerin ortasında yaşadığımız şu sıkıntının adı dır yaşamak Annem beni bir sıkıntıdan doğurdu nasılsa ve ben doğmadan önce kondu bu ad buraya. Buranın adı sıkıntı ve bu sıkıntı bizi yuttuğunda adına ecel denecek diye diye yürüdüm durdum Yolum uğramamıştı henüz mah-i güzele Ellerimi birbirine tarakladım önce yüzümde gezdirdim seni. Dilim ısırdım Dudağım patlattım Müsait bir banktı, önceden anlamlandırılmamış şeyler dururdu orada Tam 154 kelime önce şimdi 160 Dünya hala sıkıntılı Buradayım işte bastığım yer dünyanın orta yeri orta yerin az solu tam orası idi vaz geçtim on beş yıl önceydi orası dünyanın ortası. Bastım aynı ayak izime domuz gibi burnumun dikine hayrandım ben kendi kendimin seyrine uzun kitaplar boyunca... Müsait bir banktı namüsait sarhoş balığım Feridun dururdu orada viski içip O Japon balığı buraya gelecek diye nara atardı atarlanırdık ayarsızından üç saniye sonrası yine sıkıntı Dedim ya Yolum uğramamıştı henüz mah-i güzele Birilerinin beni anlamasını hiç istemedim İzinli tecavüz demokrasi ve kapitalizm İçi geçmiş hümanizm Dibi tutmuş komünizm Rengi atmış anarşizm Sahi Dört kitap yüz yirmi dört bin peygamber ve din hiç mi işe yaramaz. Söylemekten usandığım ve artık üşendiğim akşamlar boyunca ben ne Adem im ne de Âdem fırlama bir primat torununun yorumuda değilim ne ötesi ne berisi ben şu müsait bankta biraz oturacağım Yürüdüm yürüyüş o yürüyüş uygun adım tutmadı uygunsuz artık bu adım Mah-i güzel Benden ne Arif olur ne Veli ne Mecnun Ezilmiş incir ve tütsülenmiş et Benden az ses olur öpersen şiire doğulur öpmezsen yine şiire doğulur Doğrulup sokağın başında biliyorum Dünyanın sıkıntısına bile iyi geliyor onun elleri... |
Diğer taraftan, şiirr okurken kendim yazamadığımdan mı bilmem, hep söylenmemiş olanları ararım. Ve bunlardan birini buldum sanırım. Ya da benzerine rastlamadım:
Birilerinin
beni
anlamasını hiç istemedim
İzinli tecavüz demokrasi ve kapitalizm
İçi geçmiş hümanizm
Dibi tutmuş komünizm
Rengi atmış anarşizm
Sahi Dört kitap yüz yirmi dört bin peygamber ve din
hiç mi işe yaramaz.
Söylemekten usandığım
ve artık üşendiğim akşamlar boyunca
ben ne Adem im ne de Âdem
fırlama bir primat torununun yorumuda değilim
ne ötesi
ne berisi
ben şu müsait bankta biraz oturacağım
Harika...