Akşam Sürüngenleriİnsan sessizliğinin boynunu bükemez ağzı açık bırakılır kavanozların Kapı eşiklerinde beklenir ayak sesleri tıngır mıngır bebek ağlamaları Kadın çığlıkları Külsüz adam gözyaşları Yavşaklaşan akşam sürüngenleri ıkınmaları tıkınmaları kerkinip durmaları Turnam bizim ele gidersen ananı avradını diye şiir yazan yok Hep bir selam ihtiyacı bunlar " slm nbr çok güzelsin gözlerin falan var sevişelim mi " Derdin kallavisi yoktur çocuğun balonu patlar dert olur Evin suyu kesilir dert olur sesim gırtlağımda parçalanır napalm bombası atılır üzerine Vietnam’ın yakılır elim ayağım Kim Ki Duk’u bilir herkes Kime ne Pol Potun ölüm tarlalarından Açılan yaranın nereye kanadığını bilmeden yalıyorum kesiği Sana ne lan bundan giren bana çıkan sana mı Hiroşima kadar yenildim her seferînde kimse fark etmedi işte bundan bile kime ne Çıplak bedenim Ve daha çıplak ruhum ona onda ondan Bundan bana bile ne. Tek yapmam gereken saçlarımı sıfıra vurmaktı gecenin bir yarısı tüm saçma anlar gibi Anlar gibi Yavşaklıktan kıvrananların dilleri döndüğünde tüm aşklar yalan tüm şiirler kötü tüm adamlar ucube ve prensesler fahişe . Natürmort dilemması bunlar hep ah bana neyse sanki dilin kemiği yok Dibine kadar gevşeklik dibine kadar içten pazarlık Ağzıma bir nefes kadar yakınken ağzın ellerin jilet bileklerim ustura kanın kanıma karışıyor Yolda şuh bir kahkaha bırak tam karnımın ortasına Dün ile yarının arasında sıkışıyorum arada adımı seviyorum ara sıra adım değişiyor zamanla Odanın kapısının kış günü çalındığını düşün hayır bu karınca ve ağustos böceğinin işi değil Bildiğin basit hırsızlık İçeri giren hava dışarı çıkan havadan Daha zehirli iyi şiir kötü şiir bilimleri Fıstığın kilosunun kaç para olduğunu bilmeden baklava emikleyen dayıların hani bana hezeyanları Bana akıl verme bana para ver diyen kişi hepimizden daha realist Kıçı iki oda kaplamadan rahat etmeyenlerin nutukları fıtıkları büyük hissettikleri kutuları sanki bana zenci Evet ben biraz geçimsizim çünkü ben hep testi kırıldıktan sonra azar yiyen o çocuğun gözyaşıyım. Nasrettin hoca değildir Dedem korkutun şark kurnazlığını öğrenmiş halidir. Yeni bir dün bu sabah başladı ateşe körükle cehenneme kütüğümle yatağa donsuz girerim Evet ben hiç şiir yazmadım Hep sayıkladım Uykumda ağzı vardı bir kadının hiç bölmeden geceyi geceye ekledim. Hüzün yüklendim üzüm yüklendim güzün yüklendim yüzün orman gülü açıyor Ne kalacaksa bunca sözden geriye kim hayransa güllüğe kim dertlerinden şiir kürtaj ediyorsa Ha benum umrumda değul Bizim elin dağlarında birbirine en yakın ev bir kilometre bu dağ bu deniz bu ev benim... Hah işte bundan da sana ne... |
Aynı meridyenlerde miyiz, neyiz?
:))