Caanım istanbul
Caanım İstanbul
Bir demet istanbul gönderdim sana Bir dünya martı sesi Üç beş gemi birde sekiz onbeş vapuru Eyüp Sultandan kedi Emirgandan sincap Suriçinin daracık sokalarını Ve köylerini İstanbulun Mahmutpaşadan simsarın sesini Eminönünden balık ekmek Arnavutköyden kumpir Kanlıcadan yoğurt Karacaahmetten duâ Birazda erguvan renginde umutlar Câânım İstanbuldan deniz havası Eskilerden yedi tepesinden tepesi atmış yedi külhanbeyi Narası bile Allah olan Telaşlı koşturan kalabalıklar Topluca taşınıyor insanlar bi yerden bi yere tıklım tıklım Kimi aç bilaç Suya düşmüş hayaller Boş kalmış eller Daha neler neler Kminde bomboş mideler Kiminin karnı gerilmiş Hepsine yer yurt vermiş işte Kimine köprü altı viyadük Kimi yalılarımda arz ı endam E y y benim sebebi ikametim Sen yıka durul her gece nurdan çehreni Gündüz kim kime dumduma Tepinip dururken bir taraf Bi haber yaşıyor bir yanın araf Her bi yerin ayrı bir âlem Yaşayıp gidiyor el âlem Bir bendim burda çeyrek asır evvel Şimdi burada tüm sülâlem Sılama selam Gurbete devam Yaşayacağız hep berâber elâlem Sahi ya var mı almadan kenidini giden Bitince vaden Gidecektik peki de Biz neden geldik buraya madem ... Yunus Beypınar |