Bir Elif miktarınca
Dehlizime saklı ruhumun cüretkarlığı
Mavi düş, siyah ölüm ve yokluğun Hangi aynaya baksam yüzüm kırık Ezelden seyyah ebede varmaya menzilim Ölüm ardım sıra, koşar adım Perçem ömrümün zey gerçeği seyir defterim Sâdırım… Asrın manasında ayandır cürmüm Sabrımı nar’a bağışladım Harla şimdi közünle cümle varımı Rivâyetlere kalsın yetim sevdalarım Sor, bezmi elest bilir geçmişimi Kabil’in vurduğu ölümcül darbede Habil’den kalma can ağrılarım Kaç alem dolandı bu bahtsızlığım Kaç mazgal zamansız sürüldü beynime Yasak sevmelerde ahraz düşlerim Suç mu, günah mı güzel sevişim… Dökün üzerime kızgın yağları Cennetten kovulmaya sebep Kızıl bir elmayı dişledim Ağdalı bir sızı geçiyor içimden Dikenli fundalıkta dikişli ağzım Ağusunu güle kusan acı çiğdem Terme gülistanda bülbülüm bizar Gidelim… Henüz meltem denizi uyandırmadan Aklen ve naklen tahlil zamanı Şahika düşlerden uyanma vakti Haydi… Bu çetin girdaptan çıkalım artık Yoksa ölüm dahi kurtarmaz bizi İçim epey sıkılgan… Ruhumda İsa’nın çarmıh gerginliği Meryem’in asırlık yasını taşıyor yüzüm Dünya Yusuf’un düştüğü kuyu darlığı Yakub’un gördüğü kadar aydınlık Kirpiklerimde ip atlıyor ölüm meleği Bir Elif miktarınca yaşıyorum Anla beni… |
Şahsımda naçizane ahşap yakma eserlerimde en çok kullandığım Elif ve Vav dır, öyle ki hayatımın parçası gibi, işte bu yüzden Elif kainatın anahtarı olsada Elif olmak için çok uğraşmamak lazım öldüğümüzde zaten Elif olacağız mesele Vav olabilmekte çünkü Vav kainatın kendisidir
Emeğinize yüreğinize sağlık
Selamlar saygılar....