MumAmansız yolculuğun toprağa düşüşü vakit Zamanın kuyusunda duman kırığı uykum Sızarken karanlığından Beni nereye götürdüğünü bildiğim güneş Giz kokulu çardaklarda aynı denize irkilen Eli rüyada şiirlerin aralanan perdelerinde Oynak gölgeler gölleşirken Sesi var ney’in göğsümün ağıtında Buğu kavuşum dans ederken ruhunda Kumral gecenin koynunda ılıması yok mu şehrin Mavi,mavi akıyor.. Uykusuz gökyüzünün Işıkları altında telaş nasipleri Huşu içinde asılınca kuşlara inancın mühründe sessizliğe düş kurarım Yağmurların sağnak iplerinde Ve baharı yaza saçaklarken yıldız çölünde içimizden dışımıza kök salan ağaçların Kırmızı suyu nehirleşiyor Ezgiler göklüyor dudakların Alabildiğine.. Duygu dalları sinince içime Bir orman büyüyor Yeşile duran ateşinle işle gözlerimi Benim artık yüzünde kendimi dolaşan Titrek mum.. |