11
Yorum
50
Beğeni
5,0
Puan
1497
Okunma


Suyu takip edip ateşe vardık
Bakmak kalmıştı baktık, ağlamak kalmıştı ağladık
Ne istediyse bizden gölgeden inanmak
İnandık, bir rengin arkasına sığındık
Kaybolduk, acılarımızın her sözü artık bulanık
Hep yalnızdık, kalbimiz huzursuz olsa da
Acımasız mektuplara umut kuşandık.
Bakmakla görmek arasında
Gecenin hafifliğinde hafızın şarabı
Dilimize hikayeler düşürüp aklımızı kurcalattık
Sözün kıymetini bilmeyene
Yağmura bağladık dileklerimizi, gerçeğe inanırken
Bir gülüşe kurban dediler, elin bıçağına İsmail olduk
Ah sevda vah sevda
Bir yolcunun ayağına bağlanmış yoldun
Yolcunduk hanı harabe ömürde
İnandık, sana inanan aynalar gibi.
Acıyı takip edip yaraya vardık
Durduk üç beş fısıltının dibinde, solduk türküsünü
Dağlanmış şehirler bırakmış sular seller
İnandık da aldandık sokağına, penceresine
Üstümüzü örttük açıkta kaldı ayaklarımız, kapılarımız
Yaralarımız
Biledik yalanı yalnız kaldık
Aldı bizi türküler, ardımızda sessiz gölgeler bıraktık
İnandık, kelebeğin baharına
Ömrünün rengine.
Bir diyetimiz var ödeyeceğiz
Kanlı da olsa bir gülüş koparacağız tanrıdan
Saçımız sakalımız karışsa da efkara
İnançla çıkacağız bütün acıların ufkuna
Pişmandık teslim olduk ey!
Bize bizi bağışla gayrısı anlamsızlığı mezarların
Ölümden öte silkelendik diyorum sana
Yürüdük ışığa ve kavgaya
Aşka, sevdaya, inanmaya.
Nedim KARDAŞ
5.0
100% (32)