DELİ GÖNÜLDuyarlıdır yürekler sevgiden yana,hem de aç,bitap Dalları kaplıyken karla,güzel görünür erik ağacı Kahvaltı sofraları da güzeldir, coşkulu tebessümler Neşe katar insana erkenden, yüzde beliren gülücükler. Sana değer katar adınla edilen hitap Budur belki de gerçek,tebessümle anlamlı hayat ağacı. Yollar ayırır seni,zaman ayrı düşürür Sevgiler azalmaz hiç, içte durur, birikir Gönül teli narindir,düşer ansızın derde Kopar bam telin o an, solar güller düşünde. Ey gönül, deli gönül,akla uymaz fıtratın Aklın bittiği yerde,coşar gönülden sesin Ne tanır engelleri, ne bilir kemlikleri Aşar her bir müşkülü, çağlar ;kudrettir ferin. İmtiyaz istemez o, satın alınmaz asla Bulur kendine bir yol, girer kalbe daima Yok izne ihtiyacı; ekmeğe, ne de aşa, Sorgulanmaz hep hürdür, kainat sofrasında. Bazen edinir telde, bazen umutta bir yer Salınır telden gönle, uçuşur kalpten kalbe Ya hayalde, gerçekte, adressiz ve saatsiz Bulur zemini bekler, sabrı engin her demde. Döner, dolaşır gelir, gönül sarhoş, bulanır Yazılmaz bu halleri, yazan şaşırır, kalır O ki narin bir histir,seven yüreğe nasiptir Karşılıklı olunca, gönül kalpte hapistis. Gezer bir abdal gibi, doğuyu ve batıyı Çıkar düze, yükseğe,seyran eder cihanı Ne ayırır dil onu, ne de din karşı gelir Bulur canda ilacı, sevgiden de beslenir. Bir gönle temas etmek, kendini de bulmaktır Kalbe giden yol gerçek, trafikte kayıtsızdır İletişimin özü o, yüreğe bir serzeniş Samimiyetle gelir, dilden dile sesleniş. Oğuzhan KÜLTE |