YASLANMAK
İncelikler silsilesi saklamıyorsa ardında kibri
Ve gözetmeksizin isterdik yapılan her iyiliği Ne yazık ki bir noktadan sonra çıkıyor ortaya Şeytanın fısıltılarından da ilham alarak Nefislerde yankılanıyor insanın kapkara izi. Kim olursa olsun bu hassas noktalarda takıldı Tam da güzel örnektir derken, bizleri de yanılttı Bu noktada yeniden girdik o nazende kabuğa Duyduğumuz saygı ve vefalara bakındık da Karşılığında yaşanan hezeyanlar bizleri kırdı. Olduğu gibi görünmek söylemi takdir edilir Kalırsa sadece dilde, ona itibar mı edilir Hasletler yerinde ve zamanında yankılanmalı Bir karanlık içinde aranan şey ışıksa Duyguları arındıran egolardan kaçmaksa Bırakmalı şu benleri, bizlerde güzellik var Kendini övmek ne de kendi kendini germek Samimi duruşlarda istikrarla yürümek Büyümek denenlerden kibirleri def etmek İşte bu muhasebede gerçekten de bir kâr var. Her verimli toprak bir hazine değil ki Onu işlemek ile yarınlara gelindi Şimdi var olan güçler, elbette tükenirler Maddi dayanakların, mazisi pek alımlı Oysa gelin bugüne, belki çoğu yalandı Bir tek vefalar kaldı, hepsi gidince elden İnsan değmezse gönle, ne gelir ki şu elden. Gel zaman yiter ömür, döner devran şaşılır Ne ekmişsek geçmişte, nemaları toplanır Kimi uzun soluklu, kimi bir günlük sestir En derinden yaşanan, zamanla daralmayan Gıyabımızda bizi ufaltıp yok saymayan Bir duruştur ki onlar hem de tüm ömre değer Uzanmak her deminde mutluluğaysa eğer İşte zemin işte siz kaçınılmaz bir seçim Ya zahmet ve sebatla biriktirir ihsanı Yahut yalan riyayla yaşatırlar hazanı. Bir varlıkta üç evren; akıl, ruh ve bedendir Ruha değmeyen hayat, nedense değersizdir Sadece akıl ya da fizik beden değiliz Manevi hazlar için ruhu beslemeliyiz. Bir cep ve bir de mide tıka basa dolsa da Her yönden aç bir ruhla nasıl insan olunur? Oysa her üç evrenin iç içedir bağları Sadece ikisiyle yaşam hep eksik kalır. Onca ay, yıl geçse de ömre dokunana bak Ruhu ihmal edilmiş insanlar neden çorak? Bir atlastan kumaş, çok değerli mineral İşlenmemişse eğer haz verir mi türlü hal? Bir dayanak mevzuu bu, sapasağlam da olsun Öylesi bir durak ki tür şerlerden de korusun Mesnet olarak ona dayanılmışsa eğer İster gezin zeminde, istersen de semada Sıkmana ihtiyaç yoktur, kasıcıdır o kemer. Kimi yaslanmadıkça, savruluşla boğuşur Kimi maddi şeylerle nefes nefese koşturur Karnı, cebi doysa da huzurdan münezzehtir Oysa akıl ve beden ruhla bütündür, kemiyettir Kendimizde bulunanı niçin ararız bilmem, Kendine yaslanış var, bundan asla vazgeçmem. Kendi ölçülerini iyi tartan bulur huzur Başkalarında değil kendinde bulur kusur Yassı yaşamaktansa, kat ederim uzun yol Ve bu sayede belki mutluluğa uzar kol Namımız Gölge oldu, gün bizlere de soldu Yine de kalır izler, bizden de bir yorumdu Halen uzanış varsa güne, anladım ki doğru yol.... Oğuzhan KÜLTE |