BENCE
Hükmünü süren var mıdır biteviye neşelerin
Kayda değer olsa idi şu nadiren gülüş Ne de çabuk yitmeklidir kavuşmanın hazzı Hayatın bu anlamdaki yüzü çok sığ ve rüküş. Bir yankılanış için olmak gerekmez mi anda Anılara karışmıyor mu yaşananlar zamanla Nelerdi birikenler bir bakalım haydi şimdi Belki de yok yarın, bu hesap çok da ivedi. Kırılanları, dökülenleri bırak, bak gönle bak Hepsi yenilendi tüm metaların da o masum Birbirine tutkusu vardı insanların, o yoksun Akla dayandık, fizik melekelere de, o nerede? Ruhlar ne denli kaldılar aç, savruldular çöllere. Üç bedenin bir dengesi bozulmasın sakın Dertler akın eder silsilesiyle, akın akın Gönlü bırakmadık mı yıllardır aç, susuz Saatlerce de dinlensek, kalıyoruz uykusuz Bir ihmal ki bu tüm ömre de ağır kota Bir kalkış olmalı bu savruluşlardan Bitmeden henüz fanide verilen mühlet Bize dibi yaşatana dur demeli, koymalı kota... Bana beni katandı o güzel şarkılar, türküler Bir bahar havası estirdi hayal de olsa çiçekler Ve bu ivme döndü yüzde tebessüme, gülüşe Onca sıkıntıya rağmen belirdi yeniden umut Kararmış havanın ardında gülümser bir bulut. Bize bizden başkaca bir çare aramak nafile Bir başka bakabilmek, farklı da görmekse En hazzı veren, güzelliği doğuran açıyı seçtim Benle birlikte diğerleri de bu histen beslensin Azı veya çoğu ne de önemsiz maddiyatın Renklere dönmüşse sırtı, yıkıktır o sol yanın. Bir yuvanın, meslek sevgisinin, paylaşımın Say ki ne de çoktur aydınlık için adayın Birilerine rağmen sürüp gidiyor şu hayat Bizim için dönmelidir bu gidişler gayeye Vuramaz olsak da hedefi, değer bu emeğe Bir ezgisini tutmak meselesi değil mi dilde Eklendikçe peş peşe dizeler, döner sevgiye. Ölümü tatmakta nasibi olmayan kul var mıdır? Bunca tartışmasız gerçeğin gölgesindesiz Varlığımız bir masal düzleminde, biziz kalem Yazalım şimdi bu masalın içini, olmasın elem. Her zorda bir çare vardır bilir, inanırım tutkuyla Gölgem gezinirken benle sürecek bu savaş Uğrasa da her yandan, kuşatsa sayısız da telaş Bahşeden var hayatı, unutma, yaslan düşmeden Kat ne olursa hayata, henüz ömür bitmeden... Oğuzhan KÜLTE |