bir şairin közyaşlarıanlayamadığı bir şeyler oluyor mesela bu yaşına geldi yar başlarında ot uçlarıyla mezar taşlarında ad çığlıklarıyla aşk ayrılıklarında fak sırlarıyla yârdan sebep gözyaşlarıyla eskidi gitti de gene bir ananın gülüp yitişi de dahil böyle mevsim görmedi şiir mesela yazılmazsa ölüyor yazılırsa yine aynı mesela meselenin özü tam da bu amma çözemiyorum. mesela kuşların kanadı yok sanki rüzgar bir yol veriyor sessiz. sebepsiz. sinsice. ve kefensiz uçuveriyorlar ölü ölü göğün gözbebeğinde mesela şu şiirin iki gözbeneğinde henüz ağlayamadığı bir haziran duruyor kefensiz kefensiz orada duruyor öylece yalnızlık ölüm kadar soğuk kış kadar z’amansız sessiz. sebepsiz… ve sinsice davranıp giymiyor giymiyor sırtına işte. mesela bazı köpekler havlıyor derisinin altı etsiz evsiz güvensiz sırtlarında tuhaf bir ürperişle kulübeleşiyor yüreği birden tokluğu iğrençleşiyor bulanıyor elleri kefensiz kefensiz terli bedeni yerli yersiz kederi ve kadife kefesiz bedava merhametiyle midesine küsüyor ah anlayamadığım bir şeyler oluyor! mesela yazmazsam ölüyorum yazarsam yine aynı mesela meselenin özü tam da bu amma ne etmelidir/ bu aşktan çekip gitmeli midir gayrı sezemiyorum mesela çokça seviliyor her dem ve dendenler diziyor sevincinin altında sonra ayakların altında fark edilmeden eziliveren bir karınca -hattı zatında fark edilerek- ve aniden çark edilerek ve gark edile edile geziliveren o cinayet mahallinde ve işte o vakit ve kefensiz ve yağmur başlarken inceden sabah beklenmeden dostum dostum ne diyorum daha geceden! mozart kadar adice ve çok toplu gömülüyor şiir. sessiz. sebepsiz. sinsice… JD |
kutlarım sessizce...
sevgiler...