DilekçeGün boyunca ay ışığı akıntısına Sevda türküsüyle düşmek... Ellerinin ve rüzgârın bana kaldığı ayrılıkta Ve aklıma ’sen’düşen dilekçeden ayna yarası Gecenin yangın yerinde yüzüm. Hangi günün imgesini çağırsam suskunluğuma Bir ağacın ikindi gölgesinde çocuk gözleriyle Uzun ve ince deniz çiziyorum Al götür beni.. Bu şiir bizim Şahdamarımda tutuklu yurdum benim Unutmadığım sokaktan içeri girdiğimde Kalbimde bakışlarının kuyusu bekar düş Henüz ikimiz için büyüyen ağıt güneşinde. Elma ve Armut’un ertelenen buluşmasından geliyorum Dağın arkasında büyük harfli mutluluk Ve parıltı seher Merdivenden karanlığı indiren Geldim!Çiğdem çiçek gibi can yoldaşım Haydi gül, Bu bizim hikayemiz Sözümle/özümle Deli kuş gibi Dalgınlığına yıkılan kent Hayatın uçurumlarını deniyorum Ayaklarımda hiçkimse ve sen Bir adın kaldı eşiğimde Başımın üstünde yağan bulutlarla Bekliyorum El ele Günleri.. Bir çocuk ağlıyor mavi dem bahçesinde Ve vakit sonbahar Özlem özlem içindeyim çemberin Göğün ve yıldızın. Bu şiir bizim Uyanınca uykusundan beyaz gemiler yeni güne Bana kendini anlat gönül sofrasıyla Doğrudur Avuçlarımda şehir,gül ve Sen.. |