PARKTA SOHBETSaat epey ilerledi ve akşam vaktiydi Eşim işten çıkmış, birazdan gelirdi. Almak için onu,rutininde benim, Biraz da acele etmem de gerekirdi. Neyse ,indim araç ile alt yola,caddeye Boş yer buldum park için, girdim oraya Orası dediğimse yolun kenarı Araçlarsa büyüklü, küçüklü hep sıralı… Daha var dedim on-on beş dakika Değerlerndireyim bunu az ileride parkta Park ki her akşam faklı yüzlerin Uğrak yeriydi kent merkezinin. Küçük göletlerinin içinde ördekler, kuğıular Parkın etrafını kuşatmıştır çoktan Onlardan haz alan sevimli çocuklar… Boş bir bank aradı o an gözlerim Sanki biri seslendi, etrafa bakındım Hemen yanı başımda, yaşlı bir amca “Gel” dedi, gel, otur yanıma Önce kısa bir an duraksadım, düşündüm, Aheste adımlarla, tam yanına oturdum. Ordan, şurdan konuşmaya başladık Memleketi bir düze çıkardık, bir batırdık Derken başladı anılar faslı, Amcamın bakışları derinlere daldı. Amcam duygulu ve biraz da heyecanlı. Anlaşılan çok şeyi vardı anlatacak Belki de anlattıkça rahatlayacak. Seçkiler yaptı, belli anılarından Anladım ben de biraz, dikkat kesildim Bir ayakkabı öyküsüydü anlatılan; Güzel boyuyormuş ayakkabıları vaktiyle Konuyla ilgili hatırası hem komikti, hem de bir çile Derken aradan zaman geçmiş, Ki bu olay, onda çok derin iz etmiş. Amcam bu hatırasının sonunda Veda etmiş ayakkabı boyacılığına Meğer boyadığı o ayakkabı, Değiştirivermiş onun tüm hayatını. Biliyorum merak uyandı şimdi sizlerde Patlatıyorum sürprizi o zaman ben de Ayakkabısını boyattığı o meçhul kişi, Devlet kurumunda ona vermiş bir işi. Yıllarca çalışmış amcam, emekli olmuş. Sayki sıradan bir muhabbet, nelere kadirmiş. Esasen hikaye sürüp giderdi Ne var ki eşim de servisten inmişti. Üzülerek işaret ettim amcaya “Tamam” dedi, bana müsaade etti. Giderken tokalaştım ve muhabbetle Tekrar görüşmek istedim yarın, aynı saatte. İnanın bu muhabbet bana çok moral kattı Yarın ilk işim o amcayı aramaktı. İnsan dediğin zaten bir kitap gibi, Şu park sefası, yaşananlara değdi. Oğuzhan KÜLTE |
Kalemin susmasın
_________________Selamlar