Göğümün yüzü
Adını her andığımda
senli bir dua yükseliyor gökyüzüne Göğümün yüzü gülüyor. Yıldızlar bu kez de bana şahitlik ediyor Senle başlayıp , senle bitsin istiyorum sonsuzluğa emanet tüm cümlelerim Sevdiğim, kanatsız meleğim Sen ki , benim en suskun çığlığım, En efkarlı keşkem En uzun gecem Sen ki, adının anlamında büyüyen nurunla bir geceyi aydınlatan o ışık, Ben ise gölgelerde gizlenen biçare aşık Kaç ülke uzaklıktasın Kaç uygarlık kaç okyanus geçmeli sana ulaşmak için Yokluğuna mahkum daha kaç yalnızlık biriktirmeliyim gönlümün kırık kumbarasında kaç güneşin arkasında saf tutmalı bu yürek Ki bir kez değsin diye o ışık bu aciz bedene. Sahi! Hangi mesafe silebilir ki seni benden Mülteci rüzgarlar sınırları aşıp getirmese de kokunu, hayalin bir kez olsun düşmese de sözlerime, Dilim suskunluğa prangalansa da. Gözlerimi her kapattığımda, o sesin yankılanıyor düşlerimin boşluğunda, Sanki , 90 lar da bir şarkı gibi, yarıda bırakmaya gönlümün el vermediği. Sevdiğim; Çıkmazlara meftun bir sevda bu, tarif edemediğim, edemeyeceğim. Bildiklerimi unutturan , Mantığımı susturan. ama bildiğim tek şey, sen yoksan, dünyamın rengi gri kelimelerim yarım, Aldığım nefes acı, İçtiğim su ,yediğim lokma haram. Şairin dediği gibi; “Sen benim yerde bulduğum , gökyüzümsün” Belki ilk değil , ama hep son sözümsün. Sınırları çizilmiş bir sevda bu, Silmek ne mümkün. Ellerin ellerime yabancı, Tenin gurbet.. Nefesin gurbet.. Kokun gurbet.. Kırkı çıkmış bir ömür ile, Ben ise hep sana hasret… İmkansızmış derler bu sevdaya, Belki haklı ,belki de değiller. Mantığım vazgeç diyor, Kalbim söz dinlemiyor. Zaman her şeyin ilacı, Sonsuzluğun sahibi yazdıysa reçeteme. Daha ne gerek var düşünmeye Sevdiğim; Sen bana, Gökyüzü kadar uzak , aldığım nefes kadar yakınsın. Yazmaya geç kaldığım bir şiirin en güzel mısrasısın, hiç tamamlanmayan, ama hep var olan. Uğur Kılıç 22.11.2024 |