MEZARLIK
Nasıl da silkelenerek bir uyanıştı bu
Sanki ta çocukluk düşlerimdi çalınmış Oysa her şafakta coşkunca bir doğuştu Anladım ki ruhum çokça örselenmiş Tarihi belli olmayan bir zamanda yetim kalmış. Niçinleri sorgulamaktan çok yoruldum Nedenlerle yol almakla da boğuldum Daha bir gün öncesinin acısı dururken Zamana yenilgiymiş bu hayat akarken. Renkli bilyelerin büyüsüne kapılmıştık Uzunca bir süre hazzı kalır da sanmıştık Şimdi ne tutacak bir anı ve de ses kaldı Gün batarken gözlerim ufukta takıldı. Bir ben değil, herkes mutlu olsundu Onlarla beraber renkler coşkundu Bir dağılış ki bu bitimsiz ve can da yakar Her gün doğumunda ruha acı katar. Sayki içimizdeki bu adım adım ölümler Kazma ile her vurdukça günü sönümler Mezara var mı gerek bilmem, bu minvalde Diri diri ölmek denen buymuş bedeninde. İçimizden birileri ve bir şeyler de yitiyor Gelen gün kısmetten müjdeler vermiyor Eldekilerin kıymetini kimseler de bilmiyor Bir savrulmak ki bu anlatılmaz, derinleşiyor. Kimsenin yüzünde neden kalmadı neşesi Kimler getirdi bizi bu hale bu neyin diyeti Yaşamak ayakta durmak değil, canlılıktı Nefes alırken hissedilen neden mezarlıktı. Kabir içinde olanla aramızdaki fark Onlar kurtulmuş olanlar dönmez de çark Oysa her dönende katmerli verilir dertler Yeryüzünde bitiyor mu hadsiz namertler. Her ne oluyorsa şu içte buluyor yankı Kimseler bilmezler acıyla dönen çarkı Bize inemezler de artık, vakit çok geç Bıçak sırtıdır şu hayat incelir de incelir Belki de kabirden önce ölmek de gerekir. Bir umut ışığıyla sarılmak isteriz güne Keşkelerin yankılanmasından çektik çile Ya gür bir sesle varız demelidir silkinerek Bu da tutmazsa yok oluştur son silinerek. Oğuzhan KÜLTE |
Ölenden beter durumdayız işte zor olan da bu anlatmak
İstediğimizde bu aslın da neden birileri yaşarken birileri
Ölmüşten beter bir haldedir ne gören ne bilen nede duyan
Var gerçekleri yazmışsınız hocam tebrik ederim saygılarımla