Sis...Dudağımın kıyısına deniz atan dalgaya Bahara,ay’a,ayaza ve kışa küskünüm Boğazımdan geçen cümlelerin gecesine Ağaç yalnızlığı diker düş yolculuğum Ensemde mesafelerin sırrı yıkanırken yağmurla Belki titreyen bir nehri son öpüşümdür Gitgide kararan mumun ışığını ısıran gökyüzü/m Omuzumda kelebekler yıldızlarla uyanır kente Bırakarak çocukları dışarıda Üstelik yanıbaşımda camları çizen nefesim Mayıs ıslağı özlemin ormanlarından Bana bağır/ma yeşil Yaprağında unutulan damlalar geri getirmiyor kuşları/ Kuşlar bana küskün Ben bu kentin çatısına Gözbebeğime b/akan şiirler Zamanın dilinde saklı bir yara Yüzünün rengi bulutlandıkça Gölgeler köprüler kuruyor eşiğime Oturup kavun yemeyi çok seviyorum Uçuruma düşen uçurtmalar omurgasını yüklerken gözlerime Gülümsemesiyle tenimi sıyıran sabahlar Içimden geçip de öyle bana bağır/ma Saçlarım takıldı dağlara Önüme boşanan bir sis ki Sorma... Sen zaman topla saçlarımı ve Sal kanatlarını bir sesle uzaklara |
Şiir sevilsin, şiir okunsun, şiir yazılsın…
.................................................... Saygı ve selamlar..