Çingene hüzünRüzgarıyla üşüdü bulut bu gece her şey gibi Sessiz sözcüklerin ateş parçasını bırakıp korkunç ellerime... Buruşuk aynalar gönlümün urbasıyla bel bel bakarken yüzüme Ağlayan beşiğe kımıldanıp duruyor dağlar Itiraf etmeyin şu çılgın ağacın uyumadığını Henüz sarılamadığımdan kokusuna belki Kabarıyor susuzluğum çayır gibi Giriyor aramıza çingene hüzün Boş bir kağıtla Sesimin boğukluğundan geçen dalgalar sahnelenir Bu şehrin çocuk yanına Bırakıp gittiler beni Gencecik yaprakların sarı dalları Güneşi az gördüğünden büyümedi Kalınlaşan duvarlar dizlerimin dibinde Çoğu şey ölmüyor Çoğu şeylere ölünmüyor Dilime dolanan ah’lar göğsümün kuşlarıyla kanatlanır Içimin gökyüzünde uçurumlar sabaha atlayan Ilahi bakışların tozu saçlarımda yıldız Üzerini örter solmuş güllerin Tertemiz şeylerden bahsedelim Yağmur yağıyor |