ÇukurÖlüm mü yeniliyordu kendini Yaşamak denilen şu hancı yolda Taze Ve bir fidanın yaprakları kadar yeşil hayat Ve bir tek olana aşk sunan yağmurlar kadar Kavgasız deniz... Evet Mavisi kıyılarına iliklenen Bereketli důşlerin emsalsiz yüzü Diri bakışlarımın alfabesinde adın Gök gürlüyor Dahası yıldızlar sana kadar konuşan Ki,emeli dualarla hasbihal ederken Korunaklı vazodan çıkarın içimi Papatyalar kadar hür Ne vakit ölüp ve Doğacını bilen Duvar gölgelerinden tanıyın beni Çocuk/luk masallarım dans ederken aşkla Tahterevallinin en yüksek ucu Bulut başında ninniler söyleyen. Yarı uyanık uykularımın paspal karanlığını Temizle gökyüzü/m Imtihan sularıyla akıp giden ayaklarımın Iz çukuru Aynama toplaşan derinliğiniz Nasıl da yalnızlık Sabır kuytusunda çiçeklenen õzlemle Tutun elimi Düşler d/üşüyor Bir yıldız ışığından Dudaklarımda yarım elma Kırmızı busesiyle severken sezgi kuşlarını Benim dediğim ceketi giydirin üstüme Kırık hayalin dile gelmez haritasında aydınlansın kalbim Benim bir tek olan aşkım var Başımı çukura eğen rüzgar |