4
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
1078
Okunma
Aynı aynaları kullanan köprüde
Karanlığı daha iyi görüyorum
Sır gibi çiçek açarken aşka
Ellerinde kullandığın uykusuzluktan söz ediyorum
Fısıltıları ruhuma ninni
Ki,tenimin duvarına yaslanan
Kediyi bile uyukluyor
Biliyorum
Köşeme çekildiğin yalnızlık nöbetlerinde
Her zamankinden daha çoksun avuçlarımda
Göğsünde tül..
Hece hece
Harf harf harf işlenen
Kendimize dediğim
Aynı bedene büyü olan
Gözlerinin gürültüsüne
Korkuyla büyüyen çocuk gibi
Döke döke içimi karışıyorum geceye
Ve düşümdeki en ağır uykuda rastlıyorum
Erkenci yıldıza
Yaşlanıyorum galiba iklim ışıltısı
Cehennem yeşiline
Daha önce meçhulden hiç su içmedim
Yüzünün çukurunda her zerrem gülümserken
His ucuyla anahtarını tuttum
Bütün kaplumbağaları artık sevebilirim
Çekilin kenera
Bir şeyim yok
Sadece dağınığım
Dilinin ormanına dikilecek
Ne kadar ağaç varsa
Bir mektuba sığdırıyorum
Sana orman değil
Içimden birini..
Özletip sonra kendine çektiğin okyanusları
Ve usul usul inandığın
Güzelliğimi..
Mavi bir çocuğun gözlerinden
Bulut yağıyor gövdemize
Anımsa bazı uzaklıkları hayatın salıncağında
Uzayan saçlarımda konuşkan ay
Ilk defa adımı yazıyor
Zarfın köşesine
Konuk olurken göğsüme beyaz güvercinler
Kendimi seninle uçuyorum ruhunun parmaklarına
5.0
100% (15)