GÖNÜL ESANSININ DAMLATILDIĞI DÖŞLER
Güzellik burcunun gönül sarayı tahtında,
Birbirine cezbeyle taşınmış şavklılar konaklar. Dünün örüldüğü buluttan gök bahtlarda, Atlastan hoş cıvıltılı yordamlar dolar. Ve yarının şanlı atbaşı doruklarında, Birbirine yürek olmuş, zincirlenerek çiftlenmiş canlar var. Aşk ülkesinin pencereleri yüce, kapısı ise çok dar. Tempo tutan rüyalarıma uçurtmayla yarışan tutkularıma, Bir sofra donatır tanışığı göz kırparak alev kıvraklığında. İğneden ipliğe harcıalem canların birbirine olan yakınlığına, Kim diyebilir bir anlık dönülmez akşamın şafaklarında. Tüm yıldızları özümseyen umut canın vurkaçlarına, Kilitlenmiş eleleliğin seferi var mutluluğun ufuklarında. Yağmur kokusu ve sevda kokusu yün eğirirken hırkalık, Kirmanlar duygulanır ferahfeza bayram arefesi şadlıkta. Yüreklere ateş salan motiflerin dansı kıskıvrak, Sevgiye imrenerek şerbet olur billursu nisanlıkta. Her saniye ustaca şekillenen arzularsa rahvan koşmakta. Sevk alırsan zevk alırsın gönülistana acilen, Hangi ulu meşeye yaklaşsan türüm türüm aşk kokar. Bir yel ki yar kokulu yedi iklim öteden, Düş yüreğinin ardına esenlikli rüzgâr senle coşar. Deniz hayattır bilirsin dalgalar cana kement attığında, Yosunların mavi gelgitlerinin salınışı havyara durur. Gönüllerse sevgiye pikeler meralara yayılan kuzular paklığında. Gönül esansının damlatıldığı döşlere yoldaş olan gülüşler, Büyülü bir edaya yayla yapılan sevinç aydınlığını düşler. Yürek sıcaklığının en içten fısıltıları sevgi renginde belirir. S. Edip Yörükoğlu |
Hangi ulu meşeye yaklaşsan türüm türüm aşk kokar.
Bir yel ki yar kokulu yedi iklim öteden,
Düş yüreğinin ardına esenlikli rüzgâr senle coşar.
efendim...harika yazmışsınız...bir bahar kadar taze bir yaz kadar sıcak olmuş...kaleminize sağlık diyorum..saygılarımla