SılaNe mümkün geri dönmek Zulmet şafağın sancısında Kan kırmızı akşamlarla başlar gece.. Her gün Bir yıldız kıvrılıp saplanınca uyuyan parçalara Sana uyanırım gökyüzünün son ışıklarıyla Tahayyül eden gözlerinde titrer ince deniz Esen rüzgarla eğilip toplarım gövdeni ruhuma Kelebekler ki çılğın Dudaklarına katre Kendimizle başlayan bağ Bu nasıl sevişmek Karanlığı bile maviye boyar ölüm Ah özlemim Varlığınla hep yeniden kurulur Saçlarıma tutunmuş avuçlarının içine dünya Çengi bir kıyamet çarptıkça Taşına Toprağına Ağacın dalları gibi uzar kollarım Dizine dizine Elimde sazın Alnımda ter kokusu Gözlerinde kendimi bulur Kimse gelmesin kapıma Yol uçlarına güller büyütüyorum Yapraklarını sılaya açmış |
Selamlarımı sunarım.
Yazan ellerinize sağlık.